Yükselen Kürt orta sınıfı direniyor

Önceki akşam Habertürk'te Alev Alatlı'nın şu çağrısı dikkat çekiciydi: "Kürt burjuvazisi bu gidişe karşı çıkmalı." Bir süredir yazmak istediğim bir konu bu... Klasik anlamda bir Kürt...

Önceki akşam Habertürk'te Alev Alatlı'nın şu çağrısı dikkat çekiciydi: "Kürt burjuvazisi bu gidişe karşı çıkmalı."
Bir süredir yazmak istediğim bir konu bu... Klasik anlamda bir Kürt burjuva sınıfından söz edilebilir mi bilemem ama hem Türkiye'nin büyük kentlerinde hem de bölgede etkili olan bir Kürt sermaye sınıfı ve güçlenen bir "orta sınıf" var. Şehirleşmenin artmasıyla bu sınıf son dönemde daha da görünür hale geldi. Çözüm süreci ve yatırımların hızlanmasıyla da toplumsal hayatın içindeki varlığı hissedilir oldu.
Eğer, bugün bölgede bütün dayatmalara, algı operasyonlarına karşı, hendek siyasetine toplum destek vermiyorsa bunun önemli bir nedeni de, siyaseten sesi fazla çıkmayan Kürt burjuvazisidir. 1 Kasım seçimlerinde 1 milyon oyun AK Parti'ye geri dönmesinde de bu kesimler etkili oldu.
PKK'nın şiddeti hayata geçirdiği alanlar da bunu gösteriyor. PKK tarihinin belki de en büyük ayaklanmasına hazırlık yaparken, şehirleşme ve zenginleşme nedeniyle Kürt sosyolojisindeki bu derin değişimi öngöremedi.
Bu yüzden, "Demokratik Özerklik" gibi iddialı bir siyasi hedefini gerçekleştirmek için bırakın Diyarbakır'ı Cizre'nin bile en yoksul semtlerini seçmek zorunda kaldı. Bu da PKK'nın aslında ve hâlâ bir köylü hareketi olduğunu gösteriyor.
Önerdikleri "ekonomik model" de 70'lerin kooperatifçiliğini aşamıyor. "Çözüm Süreci" döneminde sık sık görüştüğüm Diyarbakırlı bir işadamı şöyle diyordu:
"HDP ve DTK'nın ekonomiyle ilgili toplantılarına katıldığımızda bu konuları çok tartıştık. Sığ bir ekonomik yaklaşımları var. Sanıyorlar ki kooperatifçilik sihirli bir formül. Küresel ve bölgesel ilişkilerin yoğunlaştığı bir dünyada kooperatifçilik çözüm olamaz. Bazıları AB ülkelerinde yapılan kooperatifçiliği örnek veriyor. Bu da doğru değil çünkü oralarda yapılan kooperatifçilik özel sektör mantığıyla yapılıyor."
Şu gerçeğin altını da HDP'li bir işadamı çiziyordu: "HDP'nin en ciddi sorunu ekonomik model önerememesi. Suriye'deki kantonların ekonomik ihtiyacını çatışma süreçlerinde belki bir süre karşılayabilirsiniz ama bu küresel dünyada sürdürülebilir bir yöntem değil."
İşin şiddet boyutuna karşı olmak bir yana, Kürt burjuvazisi diye adlandırılabilecek kesim ve orta sınıf 20. yüzyılın paradigması olan "Milli burjuvazi" için "Ulusal Pazar" ihtiyacının da artık geçerli olmadığına inanıyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Özel mi, Kılıçdaroğlu siyaseti mi anormal? 20 Mayıs 2024 | 1.467 Okunma Aile ve küresel tehditler 19 Mayıs 2024 | 1.349 Okunma Kobani’yi seçen akıl 18 Mayıs 2024 | 350 Okunma Ankara’nın ‘büklüm büklüm yolları’ 16 Mayıs 2024 | 4.391 Okunma ‘Hepsine çökeceğiz...’ 14 Mayıs 2024 | 2.065 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar