Partilerin 'uzlaşma' sınavı

AK Parti-CHP koalisyon görüşmeleri dün bitti ve sürpriz çıkmadı. CHP'nin en azından son beş yıllık siyasi duruşundan yola çıkarak bu görüşmelerden kalıcı ve uyumlu bir koalisyon...

AK Parti-CHP koalisyon görüşmeleri dün bitti ve sürpriz çıkmadı. CHP'nin en azından son beş yıllık siyasi duruşundan yola çıkarak bu görüşmelerden kalıcı ve uyumlu bir koalisyon çıkmayacağını daha önce yazmış ve "kötü bir koalisyonun" riskine dikkat çekmiştim.
Ara ara da bu riski, farklı boyutlarıyla ele aldım. Özellikle de iki ana akım partinin hükümet olmasıyla muhalefet görevini iki milliyetçi partinin üstlenmesi siyasetin radikalleşmesi açısından önemliydi.
Elbette birçok başka nedenle birlikte bunun da etkisi oldu ki, görüşmeler koalisyonla sonuçlamadı. Ancak bu görüşmeleri sadece bu açıdan değerlendirmemek gerekiyor. Siyasi tarihimizde ilk olmasa da iki ana akım partinin, son dönemde bir araya gelip konuşuyor olmaları ve birbirlerini anlamaya çalışmaları bile siyaset açısından önemli bir kazanım. İşte iki partinin test edileceği nokta da burası.
Acaba AK Parti ve CHP yetkilileri, birbirlerini suçlayarak mı bu görüşmeleri bitirecek yoksa görüşmelerden elde edilen "kazanım" üzerine yeni bir siyaset dili mi geliştirecekler?
Bence bu, koalisyon yapmaktan daha değerli bir kazanım. Daha önce de yazdım, siyasetin ülkenin temel sorunlarını çözerken uzlaşması için tek seçenek koalisyon değil. Demokrasileri belki de asıl anlamlı kılan muhalefetteyken uzlaşmacı bir siyaset izlemek.
Bunu başaramadığımız için Türkiye demokrasisi rayına oturmadı ve siyaset bir türlü normalleşmedi. Darbelere, muhtıralara karşı durmada, çok temel sorunlara karşı çözüm üretmede siyaset ortak bir tavır geliştiremedi.
Bu kötü demokrasi sicilimizi ne yazık ki AK Parti dönemine kadar değiştiremedik.
Daha önemlisi AK Parti, ne zaman bu kötü sicili değiştirmeye kalktıysa hep yalnız kaldı.
Bu yüzden demokratik değişimleri, kurumsallaşmayla taçlandıramadı.
Şimdi 7 Haziran tablosu sonrası AK Parti ile CHP arasında oluşan bir diyalog sürecine giriyoruz. Bu diyalogun ne kadar samimi ve anlamlı olduğunu seçim sürecinde çok daha yakından göreceğiz. Başbakan Ahmet Davutoğlu, görüşmeler sonrası yaptığı açıklamada bu yeni durumun önemine vurgu yapıyor ve şöyle diyordu: 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Özel mi, Kılıçdaroğlu siyaseti mi anormal? 20 Mayıs 2024 | 1.423 Okunma Aile ve küresel tehditler 19 Mayıs 2024 | 1.348 Okunma Kobani’yi seçen akıl 18 Mayıs 2024 | 349 Okunma Ankara’nın ‘büklüm büklüm yolları’ 16 Mayıs 2024 | 4.391 Okunma ‘Hepsine çökeceğiz...’ 14 Mayıs 2024 | 2.065 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar