Fitne körükleniyor…

İslam’ın zeki evladı Araplar birbirlerine düştüler. Hepsinin diplomatik ortak paydası İngiliz siyasi mektebinden mezun olmaları.. Beklerdik ki, bu siyasi kariyeri İslam ittifakı lehine kullansınlar ve İslam’ı...

İslam’ın zeki evladı Araplar birbirlerine düştüler. Hepsinin diplomatik ortak paydası İngiliz siyasi mektebinden mezun olmaları.. Beklerdik ki, bu siyasi kariyeri İslam ittifakı lehine kullansınlar ve İslam’ı dünyanın dört bir yanına yayarak hakim kılsınlar. Fitne tamamen yok olup, din karışıksız, katıksız Allah’a has hale gelinceye kadar mücadelelerini sürdürsünler; ve ümmetin Arap olmayan milletlerine de bu konuda örnek teşkil etsinler..

 Ama tam tersi manzaralar görüyoruz. Onları bizim bağrımızdan koparıp alanlar; ayrılık adına ne öğrettilerse, kendi aralarına da aynı cinsten fitne tohumları ekmeyi asla ihmal etmediler. Şimdilerde zakkum misali bu ekinlerin hasat vakti geldi; Ortadoğu’nun kronik hainleri olgunlaşmış fitne başaklarını devşirmekle meşguller..  

Kurdun istediği sarı inek, öyle anlaşılıyor ki, şimdilik Katar. Onun işini bitirdikten sonra sıra diğerlerine de gelecek. Katar’la diplomatik ilişkilerini sonlandıran diğer Arap Ülkelerinin ileri sürdükleri gerekçeler hiç de inandırıcı değil: Teröre destek.. Fakat şu an itibariyle en tesirli atf-ı cürüm de yine o. Bizim için de aynı itham ve iftirada bulunuldu. DEAŞ’ı finanse ettiğimiz söylendi, onları eğittiğimiz dillendirildi. Halbuki hasımlarımız bize bunları söylerken DEAŞ’a karşı en amansız mücadeleyi yine biz veriyorduk. 

Türkiye, bu konuda hassas olmalı; ve kesinlikle iki bloktan birine dahil olmaktan kaçınmalıdır. Katar’ın haklarını korumalı; fakat asla Katar’la ayrı bir ittifak içine fiili olarak girmemelidir. Bizim Katar’la olan iyi ilişkilerimiz adına, bu tür olayların aslında bizi hedef alan oyunlar olabileceği asla unutulmamalıdır. Yakın dönemde Irak ve Suriye’de meydana gelen olayların dili bize bu ibretli dersi ihtar ediyor. Zaten Türkiye bu istikametli orta yolu tercih etmiş bulunuyor. Mevcut diplomatik dil ve üslup sonuna kadar kullanılmalı, küçük çapta da olsa bir eksen kayması yaşanılmamalıdır.

FETÖ ile mücadelede gelinen nokta elbette bir başarıdır; fakat hukuki sürecin çok ağır işlemesi hâlâ yargıda çöreklenmiş önemli miktarda örgüt elemanının mevcudiyetini ve faal halde bulunduğu gerçeğini ifşa etmektedir. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İran meselesi 20 Nisan 2024 | 492 Okunma Kıssadan hisse: Ağır emanet 13 Nisan 2024 | 404 Okunma Neşter... 06 Nisan 2024 | 588 Okunma Haydi canlar sandık başına 30 Mart 2024 | 183 Okunma Takva 23 Mart 2024 | 131 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar