Erken seçim-siyaset ve FETÖ

FETÖ’cü hain ve katillere verilen cezalar, her ne kadar 250 şehidimizin, iki bini aşkın gazimizin, bütün ülkeye yaşatılan ağır travmanın, bunca maddi manevi uğratılan zararın tam ve adil...

FETÖ’cü hain ve katillere verilen cezalar, her ne kadar 250 şehidimizin, iki bini aşkın gazimizin, bütün ülkeye yaşatılan ağır travmanın, bunca maddi manevi uğratılan zararın tam ve adil karşılığı değilse de, hiç olmazsa yürekleri serinletecek ölçekte cereyan etmektedir. Özellikle, 15 Temmuz gecesinin en sembol isimlerinden biri olmuş bulunan Ömer Halis Demir’i şehit eden teröristlere verilen ağırlaştırılmış müebbet cezasını bu meyanda saymamız gerekir. Bu vesile ile şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyoruz. Bir kez daha bu büyük beladan bizleri kurtardığı için Rabbimize şükrediyor, hainleri, katilleri lanetle anıyoruz.

Seçimlerin bir seneden fazla bir süre erkene alınması, Cumhurbaşkanlığı sisteminin lüzumunu kabul eden herkes için sevindirici olmuştur. Bu lüzuma gerekçe olarak söylenen her husus mevcudiyetini aynen koruduğuna göre, yeni sistemin bir an evvel yürürlüğe girmesini talep gayet anlaşılabilir bir durumdur. Hele, güçlü ve istikrarlı bir devlet yapısına, hava kadar, su kadar muhtaç olduğumuz böylesi bir dönemde…

Tarihe not düşmemiz gerekir: Devlet Bahçeli tarafından yapılan erken seçim talebi, özellikle 15 Temmuz sonrası süreçte sergilediği tavır ve davranışlarını da göz önünde bulundurursak, Bahçeli’nin sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda bilge bir siyasetçi olgunluğuna yükseldiğini göstermektedir. Milletçe kendisine teşekkür borçluyuz… 

Başbakanlık görevini üstlendiğinden bu yana sürekli birleştirici, uzlaştırıcı, gönül alıcı ve en kısa zamanda sonuca varıcı tavırlarıyla öne çıkan Binali Yıldırım’ın hem Cumhurbaşkanı sisteminin kabullenilmesinde hem de erken seçim kararının gerçekleşmesinde büyük emeği geçtiğine şahidiz. O konum bir başkasının elinde olsaydı sanırım sonuca varmalar bu kadar kısa zamanda ve bu kadar kolay olmazdı. Yıldırım’ı hayırla yad etmek boynumuzun borcudur… 

Kuşkusuz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “tevil” ilmine sahip oluşunu da bu arada anmamız gerekir. Tevilden kastımız, “Tevil’ül ehadis” yani, insiyaki/irademiz dışında kendiliğinden gelişen olayları yorumlama becerisidir. Yusuf Suresi’nde üç yerde zikredilen bu tabir, siyasete bakan yönüyle makro- mikro düzeyde gelişen bütün insiyaki olayları anında ve başkaca bilgilendirilmeye ihtiyaç duymadan yorumlamak şeklinde anlaşılabilir. Zaten Yusuf Suresi, baştan sona bu manada bir tevil öğretisidir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İran meselesi 20 Nisan 2024 | 492 Okunma Kıssadan hisse: Ağır emanet 13 Nisan 2024 | 404 Okunma Neşter... 06 Nisan 2024 | 588 Okunma Haydi canlar sandık başına 30 Mart 2024 | 183 Okunma Takva 23 Mart 2024 | 131 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar