‘Ahlâksız troller’ deyip geçemeyiz…

Fetullahçı terörle mücadelede en çetin noktaya geldik. Bu zamana kadar bazı kriptolar hariç herkesin bildiği Fetullahçı teröristlere yönelik operasyon yapıldı. Bank Asya’da hesabı olanlar...

Fetullahçı terörle mücadelede en çetin noktaya geldik. Bu zamana kadar bazı kriptolar hariç herkesin bildiği Fetullahçı teröristlere yönelik operasyon yapıldı. Bank Asya’da hesabı olanlar, FETÖ’nün okullarında okuyanlar, dershanelerine gidenler, iş yerlerinde çalışanlar gibi kriterler üzerinden Fetullahçılar üzerine gittiğimiz için bu zamana kadar işimiz kolaydı. Bak kayıtlara bul Fetullahçıları.

15 Temmuz darbe ve işgal girişiminin ardından o anın sıcaklığı ile epey gittik Fetullahçıların üzerine. Biraz kriptolar ortaya çıktı, biraz da itirafçılar. Tabii bir de TSK’da birilerinin kabullenemediği kişilerin darbeci Fetöcü çıkması kısmen bakış açısını değiştirdi. Sadece badem bıyıklıların değil, sadece başörtülülerin değil, mini eteklilerin ve sinekkaydı traşlıların da Fetullahçı olabileceği görüldü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifa edeceğine ilişkin iddialarla ilgili çok sert bir çıkış yaptı. Erdoğan, “Arkadaşımızın istifası söz konusu değil. İşte bu trol ahlaksızlıkları maalesef ülkemizin birlikteliğini bozmaya yönelik atılan adımlardır. Türkiye’yi troller idare etmeyecek” dedi. Erdoğan’ın bu açıklaması hepimizin yüreğine su serpti.

Erdoğan daha önce de kimse benim adıma racon kesmesin demişti. Dolayısıyla Erdoğan’ın “ahlaksız troller” ifadesini daha ileriye taşımak zorundayız. Bu mesele öyle “ahlaksız troller” denip geçiştirilemez. Kimdir bu troller, bu cesareti nereden alıyorlar, amaçları nedir, nereye varmak istiyorlar, nasıl geçiniyorlar, kime HİZMET ediyorlar? Nerede yaşıyorlar, ne yiyip, ne içiyorlar? Fetullahçı terör belasıyla boğuşan bir millet olarak bunları irdeleyip gereğini yapmak zorundayız.

Bu troller, adam harcamayı, adam eksiltmeyi kimden öğrendi, kimi yalnızlaştırmak istiyorlar? Süleyman Soylu hadisesi insanın aklına ister istemez 7 Şubat MİT krizini getiriyor. Fetullahçı teröristler, eğer Hakan Fidan’ı harcayabilseydi, 17/25 Aralık’ta hedef aldığı Tayyip Erdoğan’ı yenmenin kendileri için mümkün olacağını düşünüyorlardı. Fidan’a yönelik hareket, Erdoğan’ı yalnızlaştırma operasyonu idi. Birilerinin “Hakan, Cemaatle kişisel kavgasını Erdoğan’a mal etmek istiyor’’ ifadelerini hala duyar gibiyim. Ama Erdoğan meseleyi bildiği için gereğini yaptı ve bugün FETÖ denilen belanın ülkemizi işgal etmesinin önüne geçti.

17-25 Aralık ihanet girişimini atlattık, 15 Temmuz işgal girişimini püskürttük. Peki, tehlike geçti mi, Fetullahçı ihanet bitti mi, hain teröristler ve arkalarındakiler pes mi etti? Tabii ki hayır. Yeni oyunlar, yeni ortaklar, yeni tezgahlarla ülkemize ve milletimize saldırmaya devam ediyorlar ve edecekler. Hak-batıl mücadelesi kıyamete kadar devam edecek.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Anayasa'yı değiştirmek yetmez 13 Eylül 2023 | 575 Okunma 6-7 Eylül olaylarından ders çıkarmak 09 Eylül 2023 | 130 Okunma Yok mu beni başbakan yapacak bir cumhurbaşkanı adayı… 04 Ekim 2021 | 292 Okunma Onuncu Yıl Marşı’nı hangi ruh haliyle okuyorsunuz 13 Eylül 2021 | 329 Okunma Son aşamadan kastım… 06 Eylül 2021 | 263 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar