Kamuoyunun aydınlanması ve Yeni Asya (1)

Bediüzzaman, “matbuat lisanı” dediği basının “birinci vazifesi”ni, demokrasilerde millet hâkimiyetinin gereği olarak “teftiş (denetim)”, “ikinci vazifesi”ni de “fikirleri terbiye ve tâlimle...

Bediüzzaman, “matbuat lisanı” dediği basının “birinci vazifesi”ni, demokrasilerde millet hâkimiyetinin gereği olarak “teftiş (denetim)”, “ikinci vazifesi”ni de “fikirleri terbiye ve tâlimle sathî kalmamasını temin etmesi” olarak târif eder. (Eski Said Dönemi Eserleri, 187, 8)
“Demokrasinin zembereği” diye nitelendirdiği “efkâr-ı ammenin (kamuoyunun), tehditlerle, korkularla, hîlelerle başka bir mecrâya çevrilmesi”ne ve milletin sathî ve geçici de olsa “muhâkeme-i aklîyesi”nin kapatılıp yanlışlara sürüklenmesine karşı, hayatının her döneminde “matbuat lisânı”yla/basın yoluyla hizmeti önemser.

Zihinleri kargaşadan kurtarmanın, doğrularda sebat etmenin, milleti yanıltan yanlışlara karşı teyakkuzla milleti uyarmanın ehemmiyetine dikkat çeker. (İşârât’ül İ’câz, 164)

Bu mânâyla geçen asrın başlarında “Eski Said” olarak “efkâr-ı ammenin terbiyecisi” dediği gazetelerde makaleler kaleme alır. İçtimaî hayata dair değerlendirmelerde bulunur. Fikrî tartışmalarda büyük bir vukufiyetle tahliller yapar. Her vesileyle dönemin idârecilerine ikaz edici yazılar/mektuplar yazar. Milleti aydınlatır, idârecilere gerçekleri bildirir…

FİKİRLERE YOL GÖSTERİCİ

“Hatibü’l umumî (umum adına herkese hitap eden)” ve “mürebbiyül’l efkâr” (fikirleri terbiye edip olgunlaştıran)” olarak özetlediği basının/medyanın asıl misyonunu “dellâlül mehâsinü ve’lmeâyib (kamu adına doğruları ve yanlışları, iyilikleri ve ayıpları ilân ve ikaz)” olarak belirtir.

Bediüzzaman’ın “Gazetelerde neşrettiğim umum makalâtımdaki (makalelerimdeki) umum hakaikta (hakikatlerde) nihayet derecede musırım (ısrarlıyım)” ifadesiyle, din, vatan ve milleti ilgilendiren mevzulardaki beyânlarının haksızlıklara, hukuksuzluklara ve hatalı yayınlara karşı, “Ben de gazetelerde, onları reddeden makaleler neşrettim” ifâdesinin anlamı budur. (Divân-ı Harb-i Örfî, 50-1)

Ortalığı karıştırıp gerçekleri çarpıtan, toplumun sosyal dengesini ve âhengini bozup milleti yanıltarak inhiraf uçurumuna iten, fikirleri müşevveş eden, kötülükleri telkin edici ve karıştırıcı saptırmalara karşı, yine basın diliyle mukabele etmenin önemini nazara verir. Vatan, millet ve İslâmiyeti alâkadar eden hususlarda fikirleri aydınlatır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Fikri hezeyanlaştıran” siyasî manipülasyonlar 06 Mayıs 2018 | 275 Okunma İktidarınki “hamle,” muhalefetinki “hülle ve hîle”! 29 Nisan 2018 | 188 Okunma “Suriye’nin politikası”nın garabetleri 22 Nisan 2018 | 184 Okunma Bu ne rest, bu ne Patriot müzâkeresi! 08 Nisan 2018 | 212 Okunma Soruşturmalar sulandırılıyor 25 Mart 2018 | 349 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar