Zamanımızda müctehid âlim yoktur

Mezhepsizlerin din kitapları zararlıdır. Okuyanların dinini, imanını bozar.   Sual: Zamanımızda kendisini, âyetlerden hüküm çıkarabilecek müctehid zannedenler var. Gerçekten zamanımızda...

Mezhepsizlerin din kitapları zararlıdır. Okuyanların dinini, imanını bozar.
 
Sual: Zamanımızda kendisini, âyetlerden hüküm çıkarabilecek müctehid zannedenler var. Gerçekten zamanımızda, âyetlerden hüküm çıkaracak müctehid âlim var mıdır ve bunlardan din bilgisi öğrenilebilir mi?
Cevap: Bugün ictihad edebilecek kadar derin âlim hiç yoktur. Her Müslümanın dört mezhepten birinin ilmihâl kitabını okuyup öğrenmesi, imanını ve bütün işlerini buna uydurması lazımdır. Böylece, bu mezhebe girmiş olur. Dört mezhepten birine girmeyen kimse, Ehl-i sünnet olmaz, mezhepsiz olur. Mezhepsiz olan da, ya yetmişiki bozuk fırkadan birindedir, yahut kâfir olmuştur. Es-Sâvî tefsirinde, Kehf suresinin 24. âyetinin tefsiri haşiyesinde buyuruyor ki:
“Dört mezhepten olmayan kimsenin sözü, Sahabinin sözüne veya sahih olan hadîs-i şerife, yahut âyet-i kerimeye uygun olsa da, buna uymak caiz değildir. Dört mezhepten birinde olmayan kimse sapıktır. Başkalarını da, hak yoldan ayırmaktadır. Dört mezhepten ayrılmak küfre kadar gider. Müteşâbih âyetlere zahirleri gibi mana vermek, kâfirlerin âdetleridir.”
Bir din adamı, Ehl-i sünnet mezhebinde olduğunu bildiriyorsa ve mezhebinin bilgilerini yayıyorsa, Onun sözleri ve kitabı kıymetli olur. Okuyanlar faydalanır. Mezhepsizlerin din kitapları zararlıdır. Okuyanların dinini, imanını bozar. Bu sebeple her Müslüman, Ehl-i sünnet mezhebini öğrenmeye ve çocuklarına öğretmeye çalışmalıdır. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından tercüme edilmiş, nakli esas alan kitaplar tercih edilmelidir. Böyle olan kitaplardan almalı, okumalı, öğrenmeli ve tanıdıklara ve hatta bütün Müslümanlara da yaymaya, dağıtmaya uğraşmalıdır. Böylece sevap da kazanılmış olur.
           ***
Sual: Bir camide vaktin namazı kılındıktan sonra, o camiye namaz kılmak için gelenler, ayrıca ezan okuyup, kamet getirirler mi?
Cevap: Mahalle camiinde ve cemaati belli kimseler olan her camide, vakit namazı, cemaat ile kılındıktan sonra, o camiye gelip yalnız olarak namaz kılan kimse, ezan ve ikâmet okumaz. Böyle camilerde, vakit namazları, imam mihrapta olarak, cemaat ile kılındıktan sonra, tekrar cemaatler yapılabilir. Sonraki cemaatlerde de, imam mihrapta bulunursa, ezan ve ikâmet okunmaz. O cemaatlerin imamları mihrapta durmazsa, ezanı ve ikâmeti, cemaat duyacak kadar sesle okurlar.
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Rüyada Resulullah efendimizi görmek 16 Mayıs 2024 | 178 Okunma İslâmiyet'in yayılmasına hizmet etmek 15 Mayıs 2024 | 66 Okunma Doğru yoldan ayrılmanın sebebi 14 Mayıs 2024 | 105 Okunma Kur'ân-ı kerim, indiği gibi kalmıştır 13 Mayıs 2024 | 16 Okunma Zekâtı verilmeyen mallar 25 Mart 2024 | 331 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar