İnsanın yurdu neresidir?

Geçmiş zaman. Karaköy’den kalkan vapurla Kadıköy’e geçiyoruz. Yıldız Ramazanoğlu ve Sibel Eraslan’ın arasında oturuyorum. Söz ağzımdan akşam güneşinin turuncu oklarıyla...

Geçmiş zaman. Karaköy’den kalkan vapurla Kadıköy’e geçiyoruz. Yıldız Ramazanoğlu ve Sibel Eraslan’ın arasında oturuyorum. Söz ağzımdan akşam güneşinin turuncu oklarıyla yarışırcasına keskin ve berrak çıkıyor. ‘Ateşler içindeydim. Yanıyordum, sanki bir ateş bahçesinin içindeydim. Etrafımı saran alev salkımları, ağaç formuna bürünmüş, çalılıklar, böğürtlenler, ismini bilmediğim otlar, yaban yemişler arasında bir tutuşmadır gidiyordu. Dün geceden uzun sürmüş bir yolculuğun uyuşturduğu şuurum bu ateşi adeta seviyor ve ondan gizli haz bile duyuyordu. Ama ateşti bu. Ne beden ne ruh onun azabına ne kadar dayanabilirdi.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sıradan insanın değeri... 04 Mayıs 2024 | 69 Okunma Dut inadı... 30 Nisan 2024 | 459 Okunma Dün akşam beni bir şeyler yerimden etti fakat... 27 Nisan 2024 | 110 Okunma Gıda meselesi ya da patates... 23 Nisan 2024 | 205 Okunma ‘Kriz içindeki bilinç’ 20 Nisan 2024 | 52 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar