Gıda meselesi ya da patates...

Tevfik Fikret’in Han-ı Yağma ve Mehmet Akif’in Safahat’ındaki bazı bölümleri saymazsak tabiatı gereği şiir sofradan ve iştahtan pek söz açmaz bizde. Fikret başkalarının hakkını...

Tevfik Fikret’in Han-ı Yağma ve Mehmet Akif’in Safahat’ındaki bazı bölümleri saymazsak tabiatı gereği şiir sofradan ve iştahtan pek söz açmaz bizde. Fikret başkalarının hakkını yağmalayışı kıyasıya eleştirirken Akif toplumsal birliğin vasıtası sayar yiyip içmeyi. Asım’ın bir bölümünde düğün sofrası gökyüzünü inleten zurnalarla açılır. Gıda, yemek, sofra romanın konusudur daha çok. Hatta roman edebiyatın sofrasıdır denilse yeridir. Romanımızın kurucu metinlerinden Mai ve Siyah’ın başında detaylı bir sofranın bulunması tesadüf sayılabilir mi? Knut Hamsun gibi gıdayı, kişinin salt açlığı üzerinden edebiyatın ana malzemesi yapan sanatçılar da olagelmiş dünyada. Yemek, henüz ideolojilerin sembolü olmadan günlük daha çok yaşantının...
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yandan tutmak ya da şiirde kalmak… 27 Temmuz 2024 | 9 Okunma Bugünkü dünyada şiire yer var mı? 23 Temmuz 2024 | 1.302 Okunma Türkiye Fransa gibi coğrafi bir varlık mıdır?* 20 Temmuz 2024 | 240 Okunma İki an bir anda birden... 16 Temmuz 2024 | 1.801 Okunma Karşı Roman ya da Ali Ayçil’in Kurtları...* 13 Temmuz 2024 | 83 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar