İhsan Taşçı'dan cevap

Gazetenizin 03.02.2018 tarihli nüshasında Arslan Tekin'e ait köşe yazısında, "... Cerrahpaşa Tıp'ta skandalın skandalı!..." başlığı ile yayınlanan yazıda şahsımla ilgili gerçek dışı ve...

Gazetenizin 03.02.2018 tarihli nüshasında Arslan Tekin'e ait köşe yazısında, "... Cerrahpaşa Tıp'ta skandalın skandalı!..." başlığı ile yayınlanan yazıda şahsımla ilgili gerçek dışı ve hakaret ve suç teşkil eden ağır ifadeler kullanılarak onurum zedelenmiştir. Okuyucusu olmadığım bu gazetede yayınlanan yazının aslında öncesinde aynı gazetenin 27.11.2017 tarihli nüshasında ve aynı köşede benzer ifadelerle şahsım hakkında gerçek dışı ve onur kırıcı suçlamaların yapıldığını bir tanıdığımın ikinci yazı ile uyarısı ile öğrendim.

Her iki köşe yazısındaki ifadelerin tamamı gerçek dışı, değiştirilmiş, abartılı ve gazetecilik meslek etik kuralları hiçe sayılarak, şahsımla ve yardımcım ve sekreterimle ve hatta çalıştığım kurumla ilgili gerçeğe aykırı yayın yapılmış; şeref ve haysiyetimle oynanmıştır.

Oysa gazetecinin görevi, tarafsız ve doğru haber yapmak, bireysel amaçlarla davranmamak, dürüstlükle ve halkı bilgilendirme amaçlı davranmak, bu arada kişinin özel yaşamı ve onuruna tecavüz etmemektir. Gazeteci, haber yaparken yorum da yapabilir, ancak bu yorum gerçekleri çarpıtan, gizleyen veya kişiyi hedef gösterip, kişisel onuruyla bu kadar pervasızca oynayamaz. Bu yazıda ve sonradan öğrendiğimiz ilk yazısında gazeteci kimliğinin ardına sığınarak üstelik Hekimin görev, yetki ve sorumlulukları hakkında fikir sahibi olmadığı gibi bilgi sahibi de olmadan anlamsız suçlamalarda bulunmuştur.

Medya ve gazeteci; sağlık hizmetlerinden kaynaklanan zararlara ilişkin haberlerde masumiyet ilkesini dikkate almalı, zararın tek sorumlusu olarak hekimi ve sağlık çalışanlarını göstermekten özenle kaçınmalı, hataların zarara dönüşme sürecinde temel sorumlunun sağlık hizmetlerini örgütlemek ve finanse etmekle sorumlu kurumlar olduğunu gözden kaçırmamalıdır. Bu bilimsel gerçeğin gözden kaçırıldığı haberlerin sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti besleyen önemli bir etmen olduğunu unutmamalıdır.

Zararın öncelikli sorumlusunun sağlık çalışanı olduğu gerekli soruşturma ve yargılama sonucunda kesinleşmiş ise, medya bu haberi tıp kurumuna olan güveni sarsmayacak biçimde vermeli, hekimin kişilik haklarının korunmasına özen gösterilmelidir. Meslek hayatım boyunca hiçbir hasta hakkında ayrımcılık yapmadan, hastanın önceliğinde yaşamsal aciliyeti ön planda tutarak davrandım.

Şahsım hakkında, ".. muayene etmeye mecburdu..." iddiasının bilgisizlikten kaynaklandığı açıktır. Hekim, acil yardım, resmi ya da insani zorunluluklar dışında makul ve haklı bir sebeple hastayı reddetme hakkına sahiptir. Hukukçu olan yakını ile hastaneye gelen bu kişi, gazeteci kimliğine güvenerek koridorda gerginlik yaratmaya başlamış, çalışanları taciz eder şekilde davranmış; kanser tedavisi gören bir başka hekim ile görüşmesini dahi ayrımcılık olarak abartarak, yakınının kendisini sakinleştirme çabalarına karşılık çalışanları baskı altına almaya çalışmıştır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Atatürk milliyetçidir 04 Şubat 2021 | 177 Okunma Sen kimin uşağısın?! 03 Şubat 2021 | 605 Okunma Tuğrul Bey ne dedi, fırsatçılar ne anladı? 02 Şubat 2021 | 269 Okunma Milliyetçiliğin azgını nasıl olur? 01 Şubat 2021 | 336 Okunma Eğer Saray, isterse CHP'yi susturabilir 31 Ocak 2021 | 595 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar