“Eşim ve çocuklarım da beni terk
ettiler. Belki de haklılar, artık çoluk çocuğa
bakamıyordum.”
Ufak bir tezgâhta yumak,
iğne-iplik, tarak, boncuk, tespih gibi şeyler satan yaşlı adamla
tanışmamı ve onun varlıktan yokluğa düşüşünü itiraf gibi
anlatmasına bugün de devam ediyoruz...
Soğan kokularındaki artış
nedeniyle rahatsız olan insanlardan bazıları şikâyet etmişler.
Zabıta şikâyet üzerine depolarımızdan bazılarına baskın yaptı. Bize
birçok maddeden ceza yazdı. Ama asıl cezamız gerideymiş de
haberimiz yokmuş! Çünkü ne kadar temizlersek temizleyelim dayanma
süresi dolmaya başlayan soğanlar sürekli çürüyordu. Bir müddet
sonra temizlenen soğanlar da tekrar çürümeye başlamıştı. Bu panik
ile soğanları satışa çıkardık ama ha deyince perakende olarak
satamıyorsunuz ki. Toptan vermek isteseniz alan yok ki… Yüksek
fiyat hayaliyle elimizde biriktirdiğimiz soğanları şimdi ucuz
fiyatla satmak istememize rağmen temizlenen soğanlar da elimizde
kaldı. Onlar da aşırı rahatsızlık veriyordu. Bunun üzerine
traktörler ve yeni işçiler tutarak soğanları...