“Biz yola çıkmaya hazırlanırken kamyon şoförü 'ben de sizinle
geleceğim' demesin mi?”
Yıllar önce bir takvim satışında yaşadığım akıl almaz hatıramı
anlatmaya bugün de devam ediyorum...
Arabanın yakıt parası vb. derken o konuşmalardan sonra aracın içi
buz kesildi. Kimsenin ağzını bıçak açmadı… Samsun’a vardığımızda
temsilci “Ocak ayı, her taraf buz. Bu gece yola çıkmayın” diye
ısrar etse de arkadaş anlaşılmaz bir ısrarla direndi. Temsilci
“Bari Havza’ya kadar sen, ilerisinde arkadaş kullansın arabayı”
dedi.
Havza’ya geldiğimizde baktım öyle bir niyeti yok. Vezirköprü
tarafına aştığımızda tomruk yüklü bir kamyon kayıp yolu kapatmış.
Çok erken fark etmemize rağmen buzlu yolda yapacak bir şeyimiz
yoktu. Yaptığımız kazada bizim arabanın hasarı yolda kalmayacak
derecedeydi ama hasar oluşmuştu. Kamyona bir zarar verilmedi.
Şoku atlatıp yola devam etmeye hazırlanırken kamyon şoförü “ben de
sizinle geleceğim” dedi. Niyetini ne bileyim. Arabaya binince “çek
jandarmaya!” dedi. Kaptan “yahu kardeşim senin arabanda zarar yok,
bizimkinde hasar var” dese de “Sizin arabayı durdurmak isterken
dizim acıdı, yola devam edemem” dedi.
"Sen ne istiyorsun peki?" deyince "4000 bin liranızı
isterim" demesin mi?!.
Vur aşağı tut yukarı 2000’e anlaştılar. Aynen Bulancak-Samsun
arasındaki olay tekrarlandı...
Gördüğümüz her şey bizim kendi yorumumuzdur. Yaptığımız işin ne
olduğunu ve önemini bilmek zorundayız. İnsan en kolay kendini
aldatırmış!