“Arabanın kapısını açtım, kendimi koltuğa bırakmak istedim ama ona bile gücüm yoktu...” Kemoterapi günlüğüme bugün de devam ediyorum... Bahar gelmiş hissettirmeden can erikleri ceplerimi doldurmuş mide bulantılarımı hafifletmeye çalışıyor... Annemin yaptığı semizotunu bazen de patates haşlamalarından yiyebiliyordum. Geceleri buzdolabının kapağını açıp, önünde, ateş basmalarımı dindirebilmek için oturuyordum. Soğuk sular içiyordum ama nafile, yanıyordum… Bir bedel ödüyordum. 25 Mayıs 2016 Saat 10.00: “Allah bize yeter o ne güzel vekildir..." Artık bacaklarım taşımıyor bedenimi, kırmızı koltuğa âdeta yığılıyorum. Elimde bir yelpaze, can dostum gibi beni serinletiyor. Sürekli yatmaktan işe yaramaz biri olmuşum. Gitmek istiyordum. Arabanın kapısını açıp kendimi...