Ünal Bolat Türkiye Gazetesi

Babama düğünde yapılan vicdansızlık!

Türkiye Gazetesi Yazarı Ünal Bolat'ın bugünkü(03.02.2022)'' Babama düğünde yapılan vicdansızlık!'' başlıklı yazısı.

03 Şubat 2022 | 255 okunma

“Sizin anlattıklarınız ne ki; bir tane de ben anlatayım, misafirlere tercüme edersiniz...”
 
Geçenlerde bir fıkra okurken hem gülümsedim hem de kahroldum yeniden… Çünkü hatırıma, babam evlenirken onunla dalga geçmek isteyen koca koca adamların cahil tecrübesiz genç bir damada yaptıkları vicdansız şakaları geldi.
Bu bir gelenektir diyerek babamı kandırmışlardı. Adına da sadakat testi demişlerdi…
Bu hatıramı yine bir vesileyle bekârlık arkadaşım Resul Ağabeye anlatmıştım. O da yine bir düğünde, Enver Abi'nin de bulunduğu sohbette anlatınca Enver Abinin babama itham, anneme acıması takdire şayandır.

Fıkra şuydu… Temel askerden yeni gelmiş, sadece askerde öğrendiği “ay akşamdan ışıktır” türküsünü biliyormuş. Aynı zamanda mezarlık korkusu da varmış. Eve gitmek için mezarlıktan geçiyormuş. Arkadaşları demişler ki:
-Korkmana gerek yok ki. Bir türkü söyle geç, demişler.
Temel mezarlıktan geçerken arkadaşları da önceden sağa sola gizlenmiş onu beklemişler. Temel korkuyla başlamış söylenmeye:
“Ay akşamdan ışıktır!”
Mezarlıktan koro hâlinde ses yükselmiş:
“Yay-la-lar yay-la-lar!”
Koro sesini duyan Temel korku ne demek, 100 metre dünya rekorunu kırarcasına koşmaya başlamış...
Resul Beyle bekârlık arkadaşıyken eve yabancı misafirler getirirdi arada bir.

Onlara Almanca komik fıkralar anlatıp güldürmesi meşhurdu. Bana da anlatılanlarının özetini yapıyordu.
Ben de cevap verdim bir gün kendisine:
“Sizin anlattıklarınız ne ki; bir tane de ben anlatayım, misafirlere tercüme edersiniz… Babam 1945 senesinde komşu kızı annemle evlenmiş. Annem de daha on sekizine bile gelmemiş… Yine bitişik komşu ve akrabası Muhiddin ve Hüsniye de aynı yaşlarda yeni evliyken, köy kıraathanesine gidiyorlar. Köylüler yeni evlileri imtihan etmek için İsmail Amca kendince bir muziplik yapıyor. İsmail Amca Süveyş Kanalı Harekâtına katılıp Mısır'da İngiliz esir kamplarında kalmış olduğundan İngilizce de bilen bu bakımdan bilge sayılan birisiydi. Yeni evlilere laf vurdurarak diyor ki:
“Hatunun iyi, evine sadık olup olmadığı nasıl anlaşılır” diye söze başlayınca, babam ve Muhiddin dikkat kesilip dinlemeye başlıyorlar.
O da vicdansızca şakayı başlatıyor:

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bir ömür böyle geçti... 17 Mayıs 2024 | 49 Okunma “Oğlum ben dua bilmem!” 16 Mayıs 2024 | 454 Okunma Köfte kokusuna bir kamyon kereste! 15 Mayıs 2024 | 104 Okunma Misafir hiç bekletilir mi? 14 Mayıs 2024 | 260 Okunma Tatvan’da misafirperverlik 13 Mayıs 2024 | 14 Okunma