“Aklım sıra Bolu’da dinlenme
tesislerinde kaçırdığım otobüsümü yakalayacağım…”
Ne zaman kendimde bir yetenek bir
şans olduğu hissine kapılsam, hiç gecikmeden bu ucb (kendini
beğenme) hâlinin zıddını yaşarım. Huzur mekânlarında
bile…
Bir keresinde İstanbul’dan
memlekete gitmek için biletimi aldım. Koltuğuma çökerken “bir
haftada üç bin şu kadar yol katettim. Yol arkadaşlarım, koltuk
komşularım hep kültürlü kimselerdi. Onlardan çok şeyler öğrendim.
Çok şanslı bir insanım” diye övündüm. Bu duygunun da zıddıyla
karşılaşacağım hiç aklıma gelmemişti. Hâlbuki Ehl-i sünnet âlimleri
ucbu (kibri) kalp hastalıklarından görmüşlerdir.
Harem Otogarında bir sebeple
otobüsümü kaçırdım. İnsan bindiği otobüsün gittiğini görünce içi
cızz ediyor. Bir an her şeyin bittiğini düşünüyorsunuz. Sonra
umutsuz ve endişe ile bir çare bir çözüm arıyorsunuz. Tamam hata
benimdi. Şafii ve Maliki mezheplerinde yaşlılar hastalar seferîler
akşam ve yatsı namazlarını cem edebildiğini bile bile…