Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından dolardaki artış ve spekülasyonlara dur demek için başlatılan “döviz bozdur” kampanyasına Anadolu Yayıncılar Derneği olarak biz de katıldık. Uluslararası finans çevreleri ve bizzat ABD Başkanı Donald Trump tarafından başlatılan Türkiye’ye ekonomik olarak diz çöktürme çalışmalarına Anadolu Medyası mensupları olarak dolar bozdurarak dur dedik.
Karınca kararınca dün sabah döviz bürosuna giderek dolar bozdurdum. Anadolu’daki diğer meslektaşlarım da bu kampanyaya katıldılar. Yerel medya için önce vatan gelir. Kurtuluş savaşında yedi düvele karşı cihat eden Anadolu Medyası bu cihadını bugün de sürdürüyor. Güçlü ve bağımsız Türkiye’nin önünü kesmek isteyen şer odaklarına karşı dimdik ayakta durmak bizim görevimiz. O nedenle Anadolu Yayıncılar Derneği olarak yerel medyamıza dövizini sat ülkeni satma dedik. Bir milli seferberlik başlattık.
Kurtuluş savaşında Kuvayı Milliyeye destek veren yerel medya şimdi de ekonomik kurtuluş savaşına destek verecek. Bizler gezi olaylarında cumhurbaşkanımızın yanında yer aldık. 17-25 hukuk darbesine karşı Sayın Erdoğan’la görüşerek destek verdik. 15 Temmuz darbesine karşı direndik. Halkımızı darbeye karşı Anadolu’da bizler sokağa çağırdık. Şimdi de ekonomik darbe yapmak istiyorlar. İktidar ve muhalefetiyle bu darbeye dur diyeceğiz başka yolu yok.
Hep söylüyorum ve yazıyorum yerel medyadan mandacı olmaz. Yerel medyadan darbeci olmaz. Yerel medya ezana, bayrağa, cumhuriyete, devlete bağlıdır. Kökü dışarıda olan birtakım medya mensupları gibi değildir. Bizler 28 Şubat Darbesine direnerek hükümetin yanında yer aldık. 12 Eylül Darbecilerine hiç alkış tutmadık. Bu milletin değerlerini savunucusu olduk.
ABD Papaz Brunson’ı istediğini söylüyor. Bu memleket hukuk devletidir. Erdoğan bırakın dese bile yargı bırakmayabilir. ABD’de Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla suçsuz bir biçimde tutuluyor. Diyelim ki Papaz Brunson serbest kaldı. ABD bu sefer de Suriye’den çekil diyecek.