Halil İbrahim Gül, Türkiye’nin önde gelen terzi ustalarındandır.
Seçkinlerin elbiselerinde onun makası, oun dikişi vardır.
Türkiye’nin her işini özenle yapan sanatkâr geleneğini, Anadolu’nun
Ahî esnafının dürüstlüğünü ve ahlâkını yaşatan
ustalardandır.
Türkiye ekonomisini konuşuyoruz. Üretim ekonomisi diyor. Arkasından
diktiği elbiselerde kullandığı araç ve malzemenin nerelerde
üretildiğini sıralıyor:
Kumaş İngiltere’den.
Makas Almanya’dan.
Dikiş makineleri Almanya’dan.
Toplu iğne Çekya’dan.
Çizgi taşı Yunanistan’dan
Tela İtalya’dan.
Astar İtalya’dan.
Düğme Fransa’dan.
Peki Türkiye’de üretilen bir malzeme yok mu diye
soruyorum.
Teyel ipliği Türkiye’den, diyor.
Tabii en önemlisi hüner Türk terzisinin hüneri, işçilik
Türkiye’den.
Halil İbrahim Usta, bütün bu araç ve malzemelerin hepsinin âlâsını
bizim ülkemizde yapabiliriz diyor. Ancak üretim ekonomisine geçiş,
tek tek üretenlerin veya tüketenlerin kararıyla olmaz. Devlet karar
verecek. Gümrükleri dikecek, lüks mallara yüksek gümrükler koyacak,
üretenleri daha kaliteli, daha verimli ve en azından iç pazarın
ihtiyacını karşılayacak ölçülerde üretmesi için destekleyecek.
Üretmek, devlet siyaseti olacak. Türkiye’nin bir Üretim Devrimine
ihtiyacı var. Devlet buna önderlik edecek. Planlı yürütülecek
bu devrim. Türkiye’nin başka bir çıkış yolu bulunmuyor.