Topyekûn mücadele stratejisi

Çözüm Süreci’nde siyasetin dışlanıp muhalefetin by pass edilmesiyle tam bir çıkmaza düşüldüğü vartada, terörle mücadelede iktidarla muhalefet arasında başlayan diyalog havasının...

Çözüm Süreci’nde siyasetin dışlanıp muhalefetin by pass edilmesiyle tam bir çıkmaza düşüldüğü vartada, terörle mücadelede iktidarla muhalefet arasında başlayan diyalog havasının sürdürülmesi fevkalâde önemli.
Gerçek şu ki, terörle mücadele hep Meclis’ten ve milletten kaçırıldı; terör saldırılarının araştırılıp soruşturulmasında muhalefetle işbirliğine yanaşılmadı.

Bu açıdan, baştan beri kapalı kapılar arkasında sadece İmralı, Kandil ve Avrupa’daki PKK terör örgütü elebaşlarıyla “müzâkereler”i yürüten, muhalefetin katkı ve desteğine bigâne kalan AKP siyasî iktidarının terörle mücadelede muhalefete olumlu cevabı kayda değer.

Meclis’teki siyasî parti gruplarının teröre karşı ortak bildiriyi imzalamaları, Cumhurbaşkanı’nın “tüm terör örgütlerine karşı milli bir seferberlik ilânı”yla destek çağırısı; ve Başbakan’ın her türlü desteğe ve yasal düzenlemeye hazır olduğunu bildiren anamuhalefet partisi ve MHP liderleriyle görüşmesi, birlik-bütünlük ve ortak kararlılık mesajları bir defa daha akamete uğratılmamalı.

Meclis’in ve muhalefetin dışlanmasıyla terörle mücadelede bir netice alınamadığı, son bir senede başta Ankara ve İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde yüzlerce insanımızın katledildiği önlenemeyen PKK ve IŞİD kaynaklı 17 büyük kanlı terör saldırısı ile ortada.

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN İŞİNE YARADI

Bu arada, muhalefetin teröristlerin şehirlere yerleşmesine, hücre evlerinin oluşmasına, terör örgütünün silâh ve patlayıcı yığınağı yapmasına, hendek kazıp barikatlar kurup bölgede alan hâkimiyeti kurmasına göz yumulmasında ihmali bulunan kamu görevlilerinin tespitine dair muhalefet partilerinin Meclis’te verdikleri önergeleri AKP grubunca reddedildi; dahası bir kısmı Meclis Başkanlığı’nca iâde edildi.

Ve dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla özellikle HDP eşbaşkanları ve milletvekilleri ile belediye başkanlarının tutuklanıp yerlerine kayyım atanması terörle mücadelede ciddî kırılganlığa sebebiyet verdi.

Milletvekillerinin tutuksuz yargılanmalarının esas olduğunu; yargılamaları sonucu mahkeme kararıyla suçlu görülüp cezâ almaları halinde milletvekilliklerinin Meclis’te düşürüldükten sonra ancak tutuklanabileceklerini belirten hukukçuların, aksi halde daha yargılanmadan tutuklanmalarının Anayasanın “yasama dokunulmazlığı” hükmüyle temsil hakkı ve yetkisinin gasbı olduğu uyarıları dinlenilmedi.

Kısacası, ağırlıklı olarak Doğu-Güneydoğu’da altı milyon oy almış bir partinin yöneticileriyle milletvekillerinin daha suçu sabit olmadan apar topar içeri atılmasıyla meydana gelen toplumsal travma ve kopuşlar, terör örgütünün işine ve istismarına yaradı.

MECLİS’İN UHDESİNDE BİRLİK İÇİNDE

Yapılacak olan, muhalefetin ve toplumun desteğiyle hukukun üstünlüğü, insan hakları ve hürriyetleri ekseninde “Kürt meselesi”nde kapsamlı demokratik çözümlerin hayata geçirilmesidir.

Terörle mücadelede, siyasî hesâpların ötesinde Meclis’in uhdesinde millî bir mesele olarak ele alınması için, vatandaşlık ve kardeşlik esasıyla milletin birliği ve bütünlüğünün teminiyle toplumsal barış ve uzlaşmanın sağlanmasıdır.

Cumhurbaşkanı’nın “Gün, çekişme, çatışma, husumet ve eski defterleri karıştırma günü değildir” söylemine uygun olarak, şehid cenâzelerine katılan muhalefet temsilcilerinin yuhalatılmasına, aleyhte sloganlar atılmasına, çelenklerinin parçalanmasına ve cenâze merâsimlerinin propaganda alanı haline getirilip siyasî arenaya çevrilmesine en başta siyasî iktidar engel olmalıdır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Fikri hezeyanlaştıran” siyasî manipülasyonlar 06 Mayıs 2018 | 275 Okunma İktidarınki “hamle,” muhalefetinki “hülle ve hîle”! 29 Nisan 2018 | 188 Okunma “Suriye’nin politikası”nın garabetleri 22 Nisan 2018 | 184 Okunma Bu ne rest, bu ne Patriot müzâkeresi! 08 Nisan 2018 | 211 Okunma Soruşturmalar sulandırılıyor 25 Mart 2018 | 349 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar