Zirveye tesadüfen çıkılmaz!

Osmanlı bir “Töre Devleti” kuruyor. “Din”den sonra “töre” geliyor: Başta Padişah olmak üzere, “kanun-u kadim”, yani “töre”, herkesi bağlıyor. Hiç kimsenin kudret ve kuvveti...

Osmanlı bir “Töre Devleti” kuruyor. “Din”den sonra “töre” geliyor: Başta Padişah olmak üzere, “kanun-u kadim”, yani “töre”, herkesi bağlıyor. 

Hiç kimsenin kudret ve kuvveti “mutlak” değil. Özellikle padişahlar denetim altındadır ve kanunlarla törelere uymak zorundadırlar.

Padişahlar savaş ve barış ilanı hakkından bile mahrumdurlar. Bunun için ulemanın onayını almak gerekiyor (Sultan Dördüncü Mehmed, Macaristan savaşını erteleyememiştir).

İsrafa ve sefahate meyleden padişahlar, ulema fetvasıyla hallediliyor (Tahttan indiriliyor). Avrupa’daki gibi istibdat ve mutlakıyet yoktur, insanlık vardır.

Sultan Birinci Mahmud Devri Reis-ül-Küttablarından (Dışişleri Bakanı diyebiliriz) Emârzâde Hacı Mustafa Efendi’nin, Fransız Sefiri Marquis Villeneuve’e söyledikleri meşhurdur: “Aslına bakarsanız, Osmanlı Devleti, adı henüz konmamış bir cumhuriyettir.”

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Osmanlı’da ev hayatı 03 Kasım 2020 | 475 Okunma Osmanlı evleri ve modern evlerimiz 02 Kasım 2020 | 358 Okunma Toplum yeniden inşa edilmeli 31 Ekim 2020 | 380 Okunma Osmanlı’da çocuk olmanın anlamı 30 Ekim 2020 | 267 Okunma Türkiye’de çocuk olmak… 28 Ekim 2020 | 162 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar