İdeolojik saplantının akademiye tahakkümü

Neoconların fikir babalarından Leo Strauss’un Şikago Üniversitesi’nde öğrencilerinden müteşekkil bir sohbet halkası olduğu ve bu halkadan Amerikan akademisi, siyaseti ve iş dünyasına önemli isimlerin...

Neoconların fikir babalarından Leo Strauss’un Şikago Üniversitesi’nde öğrencilerinden müteşekkil bir sohbet halkası olduğu ve bu halkadan Amerikan akademisi, siyaseti ve iş dünyasına önemli isimlerin çıktığı bilinir. Strauss öğrencilerini bir tasnife tabi tutar ve en parlaklarını akademiye, orta zekâlıları siyasete, bir alt tabakayı da iş dünyasına yönlendirirmiş.

Özellikle Bush döneminde etkili olan birçok isim bir vesileyle Strauss’un rahle-i tedrisinden geçmiş. 
Bizim yüksek öğretimimizin büyük sorunları olduğu herkesin malumu. Bunda YÖK sistemiyle birlikte akademik hayatın parlak öğrencileri çekmedeki yetersizliğinin de payı büyük. Uzun bir süre akademi Kemalist tabakanın sadece kendisini entelektüel olarak tatmin ettiği ve işsiz çocuklarına iş bulduğu bir alan olarak kalmış, elitist bir hiyerarşi korunmuştur. Son yıllarda sosyolojik olarak yavaş yavaş çeşitlense de vasat-vasat altının hâkim olduğu bir akademik dünyamız var. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye'nin eşsiz katma değeri 07 Aralık 2020 | 221 Okunma Biden sonrası ABD dış politikası 13 Kasım 2020 | 243 Okunma Amerikan seçimleri 06 Kasım 2020 | 121 Okunma Avrupa'da ırkçılık ve İslam karşıtlığı 02 Kasım 2020 | 279 Okunma Seçimler ve ABD'nin küresel pozisyonu 23 Ekim 2020 | 146 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar