Kağıttepe'de Amin

şi konuşma ve yazma olanların konuşurken veya yazarken hata etmemeleri mümkün değildir. Bu hatalar yazıda yaşandığında ona "sehven" denir, konuşmada olduğundaysa "dil sürçmesi". Bazı hâllerde yapılan...

şi konuşma ve yazma olanların konuşurken veya yazarken hata etmemeleri mümkün değildir. Bu hatalar yazıda yaşandığında ona "sehven" denir, konuşmada olduğundaysa "dil sürçmesi". Bazı hâllerde yapılan yanlışlık ise dil sürçmesi değil gaf'tır. Hani "beşer, şaşar" diye bir deyimimiz vardır. "İnsanoğlu şaşırır" demektir. Şu var ki marangoz da hataen elini yaralayabilir. Ama gaflet gösterdiğinde parmağını kaybetmektedir. Sehven yazılan kelime ve cümlenin de yapılan dil sürçmesinin de istenmeden içine düşülen gafın da makul ölçüleri aşmaması gerekir. Aksi takdirde, cemiyet o kimseyi o işe veya yere lâyık görmez...
Dil sürçmeleri, sehven yapılan yanlış yazmalar, gaflar, dediğimiz gibi belli bir sınırda kalırsa hatta zaman zaman üsluba renk katar ve tebessüme yol açar.
Deniz Baykal'ın CHP genel başkanıyken hiç düşman işgali görmemiş Amasya'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 88. yıl dönümü münasebetiyle Amasya valisine tebrik telgrafı göndermesi, Tansu Çiller'in Zeytinburnu’nda halka hitap ederken "sevgili zeytin burunlular demesi" gibi...
Süleyman Demirel'in "Ege Yunan gölü değildir, Ege Türk gölü de değildir, binaenaleyh Ege göl değildir!" ifadesi ise bir mübalağa numunesidir.
Dil kusurlarına dair çok örnek var ama son zamanlarda, rekor galiba CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nda. Sn Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olduğunda Kâğıthane'yi murat ederek "Kâğıttepe'de ev tuttum" demiş ve günlerce gülümsemelere yol açmıştı. Adıyaman'da konuşurken "Adıyaman'ı Akdeniz'in parlayan yıldızı yapacağım" cümlesi de güldürmüştü. "Biz sayın Başbakan gibi söz verip de sözünü tutan insanlardan değiliz" demesi ise büyük bir hataydı.
Ama önceki gün yaptığı şu konuşma, hepsinden beter oldu. Bu söz, bir siyâsî vak'adır. Başbakan Yıldırım'ın da bir tv sohbetinde "Kılıçdaroğlu iyice dağıttı" demesine yol açtı. Bu "iyice dağıttı" hükmü, ileride parti içi muhalifler tarafından CHP genel başkanına sorulur. 16 Nisan'dan sonra gündeme CHP'nin oturması mukadderdir. Hüsrana uğrayacak hayır cephesi, "ne hâlin varsa gör!" diye CHP'yi kendi kendisiyle baş başa bırakacak ve Kılıçdaroğlu’na karşı kılıçlar çekilecektir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
TARİHİ DOĞRU OKUMAK 21 Mayıs 2024 | 58 Okunma 10 YILDA GELEN ADALET 18 Mayıs 2024 | 211 Okunma KOMŞU 16 Mayıs 2024 | 91 Okunma ANNELER GÜNÜ BİTMEZ 14 Mayıs 2024 | 58 Okunma 12 ZORBA SENATR! 09 Mayıs 2024 | 69 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar