Kader, bir ilm-i mütekaddimdir
Kader, Allahü teâlânın sonsuz öncelerde bilmesidir, kullarına zorla yaptırması değildir. Sual: Kader, Allahü tealanın olacakları önceden bilmesi midir yoksa, kullarına zorla yaptırması...
Kader, Allahü teâlânın sonsuz öncelerde bilmesidir, kullarına zorla yaptırması değildir.
Sual: Kader, Allahü tealanın olacakları önceden bilmesi midir yoksa, kullarına zorla yaptırması mıdır?
Cevap: Kaza ve kadere inanmak, imanın şartlarındandır. Kaza ve kader, zeki insanların en çok takıldığı bir bilgidir. Bu takıntılar, kaza ve kaderi iyi anlamamaktan ileri gelmektedir. Kaderin ne demek olduğu iyi anlaşılsa, hiçkimsenin şüphesi kalmaz ve imanları da kuvvetli olur.
Âlemlerin yaratanı, yarattığı ve yaratacağı şeylerin hepsini, ezelden ebede, zerreden Arşa kadar hepsini, maddeleri, manaları, bir anda ve bir arada bilir. Her şeyi yaratmadan önce biliyordu. Her şeyin iki türlü varlığı olur. Biri ilimde varlık, ikincisi, hariçte, maddeli varlıktır. İmam-ı Gazâlî hazretleri bunu bir misal ile, şöyle anlatmıştır:
“Bir mühendis mimar, yapacağı bir binanın şeklini, her yerini, önce zihninde tasarlar. Sonra zihnindeki bu resmi, kâğıda çizer. Sonra bu planı, mimara ve ustalara verir. Bunlar da, bu plana...