ikinci hayata hazır mısınız?

Şu kesin: Yaşam süremiz her 10 yılda bir 1-2 yıl uzuyor. Bu kısa ve net bilgi bile bize 50’sinden sonraki ömrümüzün farklı bir “ikinci hayat” olduğunu, şanssızlıklar dışında kalan...

Şu kesin: Yaşam süremiz her 10 yılda bir 1-2 yıl uzuyor. Bu kısa ve net bilgi bile bize 50’sinden sonraki ömrümüzün farklı bir “ikinci hayat” olduğunu, şanssızlıklar dışında kalan sürenin ortalama 20-30 yıl süreceğini anlatıyor.
Kısacası gençlik veya orta yaşlılıkta değil de “yaşlılıkta geçireceğimiz günler, aylar, yıllar” çoğalıyor.
Dolayısıyla yaşlılığa iyi hazırlanmak, 50’mizden sonra işi oluruna bırakmayıp kendimize eskisinden daha iyi bakmak mecburiyetindeyiz.
Bunun için de yaş 50’yi geçince ruhsal ve bedensel örgütlenmemizi gözden geçirip yeniden kurgulayacağız. Olumlu yönlerimizi geliştirip olumsuz yanlarımızı ufaltacağız.
“Neden yaşlanıyorum?” veya “Yaşlanmayı nasıl durdurabilirim?” gibi saçma sorularla doktor doktor gezmeyi bir kenara bırakıp “iyi yaşlanma”ya yeni hayatımıza zindelik, form, keyif ve huzur katmaya odaklanacağız.
Bileceğiz ki her şeye rağmen bazı tatsızlıklarla karşılaşacak, hatta bazen hastalıklarla yüzleşmek zorunda kalacağız ama asla geri çekilmeyecek, üzülüp paniğe kapılmayacağız.
Yaşlanmadan yaşamaya değil, sağlıklı bir yaşlı olarak kalabilmeye bakacağız.

Hurmada hayat var

Hurma da zeytin gibi tarih boyu bize sağlık sunan şifalı meyvelerden biri. 100 gramında 300 civarında kalori var, yani enerji değeri bir hayli yüksek. Tüketimini sınırlı tutmakta, abartmamakta fayda var ama iç yapılanması muhteşem!
Nedeni şu: Hurmanın vitamin ve mineral yapılanması çok güçlü. Folik asit, B6 vitamini, magnezyum, demir, selenyum ve potasyum zenginliği ise özellikle dikkat çekici.
Ayrıca posa yönünden de mükemmel bir meyve. Çok yoğun lif içeriyor, bu da onu güçlü bir bağırsak koruyucusu, kabızlık engelleyicisi, kolesterol dengeleyicisi haline getiriyor.
Hurmada B6 vitamini ile magnezyum mineralinin birlikte bulunması da çok mühim bir ayrıcalık. Çünkü bu ikili kas ve sinir sisteminin koordine çalışmasını sağlıyor. Kısacası “hurmada hayat var!”

Hem unutkan, hem halsiz iseniz...

Eğer her geçen gün daha da belirginleşen bir “unutkanlık” sorunundan yakınmaya başladıysanız...
Sabahları “yorgun” uyanıyor, neredeyse bütün günü de yorgun geçiriyorsanız... Hele bir de bu ikiliye “üşüme” de eşlik ediyor, herkes sıcaktan patlarken siz adonuyorsanız aman dikkat.
Sizde de giderek varlığını hissettirmeye başlayan bir hipotiroidi sorununa yakanızı kaptırmış olabilirsiniz.
Haşimoto hipotiroidisi sinsi seyir sürecinde cilt kuruluğu, kabızlık, tırnak ve saç problemleri ile yola çıkıyor, zamanla tabloya halsizlik, yorgunluk, unutkanlık, üşüme, kabızlık, kilo alma, uyku kalitesinde bozulma gibi problemler de ekleniyor.
Ama siz özellikle hem unutkan hem de halsizseniz, hele bir de aynı zamanda üşüyorsanız gidin bir TSH testi yaptırın, hatta mümkünse Haşimoto hastalığına yakalanıp yakalanmadığınızı bir araştırın.

Bazen unutmak hatırlamaktan daha iyidir

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hazzı ıskalamayın 09 Mayıs 2024 | 500 Okunma Mükemmel bir iyi yaşlanma hapı: Motivasyon 06 Mayıs 2024 | 523 Okunma Türkiye yaşlanıyor 04 Mayıs 2024 | 1.004 Okunma D3 mü K2 mi 02 Mayıs 2024 | 673 Okunma Ekmek mi şeker mi 29 Nisan 2024 | 1.494 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar