Balıkta cıva tehlikesi var mı

Denizlerimiz kirli. Özellikle Marmara ve Karadeniz'de kirlilik çanları yıllardır çalıyor. Balıklar işte bu kirli denizlerde yetişen ürünlerle beslenip gelişiyor, denizde ne varsa onların bünyelerinde de o var. Sorun...

Denizlerimiz kirli. Özellikle Marmara ve Karadeniz'de kirlilik çanları yıllardır çalıyor. Balıklar işte bu kirli denizlerde yetişen ürünlerle beslenip gelişiyor, denizde ne varsa onların bünyelerinde de o var. Sorun sadece cıva ile de sınırlı değil. Kurşun ve diğer ağır metaller, klorlu bifeniller ve daha pek çok toksik madde bulunabiliyor balıkların bünyelerinde.

Balık tutkunları zevkle yedikleri balıkların ağır metallerle kirli olup olmadığından kuşku duyuyor. Kirlilik denince de akıllarına hemen cıva geliveriyor. Doğrusu bu kuşku bende de var, ben de balık yerken “hangi balık” sorusunu sormadan yapamıyorum. Geliniz isterseniz “balıklarda cıva tehlikesi var mı?” sorusuna yanıt vermeden önce şu bilgiyi bir kez daha tekrarlayalım: Sadece balıklar değil, yiyip içtiklerimizin pek çoğu “KİRLİ!”. Bu bir “kimyasal kirlenme” sorunu. Günümüzün en mühim sağlık tehditlerinden biri. Yiyecek içeceklerin içi de, dışı da tıka basa “hormon, antibiyotik, verim artırıcı kimyasal, zirai ilaç artıkla, cıva, kurşun, kadmiyum gibi ağır metallerle” kirlenmiş durumda. Üstelik çoğu da “doğal” diyerek güvenle yiyip içtiğimiz “işlenmemiş” yani “tam” besinler. Yani balık... Yani kırmızı et... Yani tavuk... Yani yoğurt ve peynir... Listeyi daha da uzatabilirsiniz. Netice olarak bu yoğun kirlenmeden balıklar da nasibini alıyor. Alıyor çünkü denizlerimiz de kirli. Özellikle Marmara ve Karadeniz’de kirlilik çanları yıllardır çalıyor ama kulak veren yok. Balıklar (ve diğer deniz ürünleri) işte bu kirli denizlerde yetişen ürünlerle beslenip gelişiyor, denizde ne varsa onların bünyelerinde de o var. Sorun sadece cıva ile de sınırlı değil. Kurşun ve diğer ağır metaller, klorlu bifeniller ve daha pek çok toksik madde bulunabiliyor balıkların bünyelerinde. Cıva “en büyük sağlık tehdidi” olduğu için gündemde. Yoksa tehdit bir değil, birden çok madde veya element için de söz konusu. Zaten böyle olduğu içindir ki bazı ülkelerde hamilelerin gebeliklerinin ilk üç ayında balık tüketim miktarlarına sınırlama getirmeleri, hatta bazı balıkları (mesela kılıç balığı) hiç yememeleri tavsiyesi yapıldı. Bizdeki duruma gelince... Net bir bilgi yok elimizde. Zaman zaman bazı haberler yapılıyor konu gündeme gelebiliyor ama ilgililer cıva için “risk var ya da yok” şeklinde bir açıklama yapmıyor. Birkaç yıl evvel Marmara denizinde avlanana balıkların bazılarında böyle bir tehlikenin varlığı iddia edildi ama o zamandan bu yana yapılması gerekenlerin hiçbirisi yapılmadı bence. Peki, ne yapalım? Balık yemeyelim mi? Yiyeceksek hangi balıkları yiyelim? Buyurun...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hazzı ıskalamayın 09 Mayıs 2024 | 319 Okunma Mükemmel bir iyi yaşlanma hapı: Motivasyon 06 Mayıs 2024 | 523 Okunma Türkiye yaşlanıyor 04 Mayıs 2024 | 1.004 Okunma D3 mü K2 mi 02 Mayıs 2024 | 673 Okunma Ekmek mi şeker mi 29 Nisan 2024 | 1.494 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar