Sene-i Devriye

15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ’nün giriştiği kanlı darbe teşebbüsünün üzerinden tam bir yıl geçti. Bu bir yıllık zaman zarfında kimi zaman ümit verici, kimi zaman da ümit kırıcı...

15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ’nün giriştiği kanlı darbe teşebbüsünün üzerinden tam bir yıl geçti. Bu bir yıllık zaman zarfında kimi zaman ümit verici, kimi zaman da ümit kırıcı birçok şey olup bitti. Şöyle ki, (1) FETÖ, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra milletin vicdanında mahkûm edildi. Bu durum FETÖ’nün Türkiye sathında tutunma ve bu topraklarda uzun boylu yaşama imkânını çok büyük ölçüde sona erdirdi. Fakat örgüt bilhassa devlet bünyesindeki hayatiyetini ve manipülasyon kabiliyetini henüz kaybetmedi. Kripto kavramı dikkate alındığında, FETÖ’nün tıpkı bir kene gibi yapıştığı devlet bünyesinden tam manasıyla koparılmasının daha çok zaman alacağını söylemek kehanet olmasa gerek… (2) FETÖ, 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte “ihanet şebekesi” olarak kodlanıp Türkiye’deki itibarı sıfırlanmış olsa da ABD, Almanya gibi birçok Batı ülkesindeki etkinliğini hiç kaybetmedi. Örgütün tam manasıyla ortadan kalkması özellikle ABD’nin “son kullanım tarihi” hakkında sarih beyanda bulunmasına endeksli gibi… Bu yüzden, azami ölçüde teyakkuz halinde olmamız gerekli… (3) FETÖ, insan malzememizdeki birçok ahlâkî problemin açığa çıkmasına vesile oldu. 17/25 Aralık sürecinden sonra dahi görsel ve yazılı medya organlarında “Hocaefendi hakkında saygılı konuşmak gerek, bütün dünyada okul gibi çok güzel hizmetler yapan bu güzel insanlar hakkında kem söz etmemek gerek” gibi ifadelerle FETÖ güzellemesi yapan birçok tanınmış figür, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra FETÖ davalarının savcıları edasıyla konuşmaya başladı. Daha da kötüsü, bu kaypak tipler, Ahmed Arif’in ifadesiyle, “Tükür yüzüne celladın, fırsatçının, fesatçının” muamelesine tabi tutulması gerekirken maalesef himaye görüp birçok mükâfata nail oldu. Bu durum kamu vicdanını derinden yaraladı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Galiba önümüzdeki maçlara bakamayacağız 19 Haziran 2021 | 85 Okunma İnsanlık ailesinin musibetle imtihanı 28 Mart 2020 | 673 Okunma Bunca ilgi ve alakaya kayıtsız kalamazdı 22 Şubat 2020 | 1.981 Okunma Kıymet ‘nedret’e, kıymetsizlik ‘vefret’e 15 Şubat 2020 | 611 Okunma Karakter aşınması ve gözün vicdanı 08 Şubat 2020 | 446 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar