Beyaz adamın Müslüman halkları dönüştürme projeleri(2)

Batının Müslüman halkları dönüştürme projelerinde Müslümanların dinini, dilini, ahlâkını, kültürünü, örf ve âdetini değiştirmek vazgeçilmezler olarak yer...

Batının Müslüman halkları dönüştürme projelerinde Müslümanların dinini, dilini, ahlâkını, kültürünü, örf ve âdetini değiştirmek vazgeçilmezler olarak yer almışlardır. Batı hep bu minval üzere hareket etmiştir. Bakınız Batıdaki “risk” kavramı “rızk” kavramından mülhemdir. 17. yüzyılın başında Amsterdam’da Müslüman düşünürlere ait el yazması kitaplarda keşfedilen “rızk” kavramının İslâm anlayışındaki, “Allah”ın insanlara ihsanı, fakat insanların da bu ihsanı elde etmek için çaba harcamaları ve sonuçta elde edilen nimet” şeklindeki anlamının içi boşaltılıp Protestanlığın kaderci anlayışıyla doldurulmuştur. Şöyle ki, “elde edilmesi sadece bazı “seçilmiş” insanlara mahsus ekonomik değer, dolayısıyla seçilmişler dışındakilerin elde edememesi ihtimali çok kuvvetli değer” anlamına gelmek üzere “risk” olarak değiştirilmiş ve insanlığın geleceğine ilişkin tamamen karamsar bir anlama büründürülmüştür.

Talancı Batı Hindistan, Afrika ve sömürgeleştirdiği diğer ülkelere, görünürde yardımcı olmak gibi masumane bir mazeretle gitmiştir. Asıl amaçları, makine egemenliğini daha uzaklara taşımaktır. Varsa o bölgelerin petrollerini yer altı madenlerini ve deniz limanlarını keşfedip ülkelerine katma değer sağlamaktır. Ucuz işçilik elde etmek ve kendilerine yeni pazar alanları açmaktır. Doğal olarak bütün bu maddi ve dünyevi kazançları elde ettikten sonra onların inanç, örf ve adetlerini de kedilerinkine benzetmektir. Bunu başarmak ve gerçekleştirmek için kendilerine her şey serbest ve mubah olmalıdır. Bu gerçeği bir Afrika yerlisi şöyle dile getirmiştir: “Batılılar Afrika’ya geldiklerinde, onların elinde İncil bizim elimizde topraklarımız vardı. Şimdi bizim elimizde İncil onların elinde topraklarımız var.” (Şaban Ali Düzgün, Müslüman İmajı “Batı’daki İslam İmajını Oluşturan Temel Etkenler”, Ankara, 1996, Sh: 259) Aradan iki asır geçti. Hâlâ o devletler, kabile ve sömürge olarak Batı’nın arka bahçesi...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Lâ dinilerin galibiyetine sevinmek nifak alâmetidir/2 24 Nisan 2024 | 230 Okunma Lâ dinilerin galibiyetine sevinmek nifak alâmetidir/1 17 Nisan 2024 | 327 Okunma Bayramı kutlamak kimin hakkıdır? 10 Nisan 2024 | 56 Okunma Ya hizmet, ya hezimet 03 Nisan 2024 | 202 Okunma Türkiye’de Siyonist Yahudi lobisinin faaliyetleri 27 Mart 2024 | 388 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar