Yeniden IMF’nin müşterisi olmayı hiç istemeyiz
Son günlerde yeniden çokça IMF’den söz edilmeye başlanması doğrusu hiç hayra alamet değil. Hafızalarımızı tazeleyelim, AK Parti iktidara gelmeden önce Türkiye Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) en iyi...
Son günlerde yeniden çokça IMF’den söz edilmeye başlanması doğrusu hiç hayra alamet değil. Hafızalarımızı tazeleyelim, AK Parti iktidara gelmeden önce Türkiye Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) en iyi müşterilerinden birisiydi. Türkiye 47 yılda IMF ile tam 19 kez anlaşma imzalamış ve kredi almış. Unutmayalım ki IMF’li yıllar Türk toplumunun hafızasında karanlık bir ekonomik tabloya işaret etmektedir. Yeniden aynı kabusu yaşamayı herhalde hiçbirimiz istemeyiz. Önce şunu tespit edelim, IMF kabusunu AK Parti iktidarı bitirmiştir. Bugünlerde Avrupa Birliği’ne ve evrensel ekonomik kurallara meydan okuyanlar pek hatırlamak istemezler belki ama, AK Parti iktidara geldiğinde ekonominin doğal dinamiklerine göre yapısal reformlar gerçekleştirmiş ve AB’ye tam üyelik müzakerelerini başlatmıştı. Konjonktürel olarak dünyanın o günlerde ucuz kredi içinde yüzüyor olmasından da yararlanarak ülkeye önemli yatırımlar çekti ve Türkiye hızla büyümeye başladı. Ancak talihsiz bir şekilde aynı AK Parti iktidarı özellikle 2011’den sonra reformcu kimliğini kaybetmesiyle güzel günler de arşivlerde bir hatıra olarak yerini almaya başladı. Bu arada Ali Babacan gibi ekonomide güvenin adresi olan isimlerin de kenara itildiğini bir yere not etmek gerekiyor.