Deve kuşu gibi kafayı kuma gömmenin sahiden bir faydası olabilir mi?
Türkiye’nin Kürt sorunu, bir biriyle iç içe geçmiş, katman katman bir mesele ve her katman kendine göre büyük öneme sahip, her birini ayrı ayrı çözüme kavuşturmadan bir toplam çözüme...
Türkiye’nin Kürt sorunu, bir biriyle iç içe geçmiş, katman katman bir mesele ve her katman kendine göre büyük öneme sahip, her birini ayrı ayrı çözüme kavuşturmadan bir toplam çözüme ulaşmaya da imkan yok.
Tabii, ‘çözüme kavuşturmak’ deyince ortaya bir başka önemli katman daha çıkıyor: Bir de Türk katmanı var, bu soruna kendisini taraf olarak gören. Taraf olmanın ötesinde ‘onay makamı’ olarak gören.
Kürtler açısından bakıldığında üç temel konu öne çıkıyor: 1. Bu bir eşitlik, eşit siyasi ve hukuki haklara sahip olma meselesi; 2. PKK’nın ve Abdullah Öcalan’ın varlığı bugün bu meseleyi Meclis seviyesinde konuşmayı sağladı, bu anlamda PKK sadece bir terör örgütü değil, Kürtlerin siyasi temsilcisi; 3. Suriye’de elde edilen kazanımlar.
Meseleye bu Türk katmanı açısından bakıldığında onların konuyu temelde terör sorunu olarak gördüğünü, son 50 yılın terörden kaynaklanan acılarından kurtulunmadığını ve PKK’yı veya Abdullah Öcalan’ı meşru bir siyasi aktör gibi görmeye kamuoyunun hazır olmadığı, en azından kamuoyunun önemli bir bölümünden şiddetli itirazlar yükseldiği net biçimde anlaşılıyor.
Türk katmanı açısından bakıldığında sadece Türkiye’deki Kürtlerin...