Viyana Filarmoni’yi yerinde izlemeyi çok
Keşke bir gün hepimiz gecenin dibinde kırmızının, mavinin, yeşilin önünde durup birden “40. Senfoni”nin dalgalı deniziyle hayallerimize yelken açmayı deneyebilsek. Biliyorum, belki müziğin o coşkulu...
Keşke bir gün hepimiz gecenin dibinde kırmızının, mavinin, yeşilin önünde durup birden “40. Senfoni”nin dalgalı deniziyle hayallerimize yelken açmayı deneyebilsek. Biliyorum, belki müziğin o coşkulu ırmağı birçoğumuzun içine hiç uğramayacak, kimbilir belki de uğrayacak ama biz o sesi hiç duyamayacağız. Bu yüzden yitip giden zamanların ardından ne kadar ağıt yaksak da nafile. . . Çünkü giden gitmiş, gelecek olanı karşılamak için ömrümüzün yetip yetmeyeceğini bilmiyoruz, belki yarın, belki de hiçbir zaman. . . Hızla akıp giden her yılın ardından ya yapamadıklarımız için hayıflanırız, ya da yeni yıla dair taze umutlar, yeni hayaller biriktiririz.