Popülist liderler mevsimi bitiyor mu?
Kapitalist modernleşmenin hakim olduğu gelişmiş dünyada bazen yürütme bağlamında farklılıklar oluşsa da genellikle liberal demokrasinin revaçta olduğunu biliyoruz.Ancak gerek kapitalist sistemin ruhundan kaynaklanan...
Kapitalist modernleşmenin hakim olduğu gelişmiş dünyada bazen yürütme bağlamında farklılıklar oluşsa da genellikle liberal demokrasinin revaçta olduğunu biliyoruz.
Ancak gerek kapitalist sistemin ruhundan kaynaklanan eşitsizlikler, gerekse liberal demokratların fazla özgüven duygusunun yarattığı züppelikler yüzünden özellikle son dönemde modern demokrasinin kriz yaşadığı da bir gerçek. İki yüz yıllık demokrasi deneyimine sahip olan Amerika’da demokrasinin altını oymaya çalışan Trump gibi bir çılgının başkan seçilmesini bu çerçevede iyi analiz etmek gerekiyor.
Çünkü Trump dönemi, epey bir süredir Avrupa’da bir dip dalga halinde yükselen aşırı milliyetçilik ve faşizm rüzgarını güçlendirmiş ve global ölçekte tek adam rejimlerini tetikleyen önemli bir unsur olmuştur. İşte demokratik rejimlerin korkulu rüyalar görmesine yol açan da bu popülist iklimdir.
Gerçi Rusya, Çin, Kuzey Kore ve Suriye benzeri despotik ülkelerdeki tek adam rejimleri zaten demokrasi parantezinin dışında yer alıyorlardı. Dolayısıyla esas tehlike popülist virüsün demokratik dünyaya sirayet etmesiydi.
Bu açıdan bakıldığında, tek adam rejiminin sembolü...