Gelişmişliğin sırrı hukukun üstünlüğü eğ
Türkiye siyasi, ekonomik ve dış politika anlamında pek çok sorunla uğraşıyor. Ekonomide uluslararası rekabetin bu kadar acımasız olduğu, özellikle bölgemizdeki sıcak gelişmelerin yarattığı kaotik...
Türkiye siyasi, ekonomik ve dış politika anlamında pek çok sorunla uğraşıyor. Ekonomide uluslararası rekabetin bu kadar acımasız olduğu, özellikle bölgemizdeki sıcak gelişmelerin yarattığı kaotik ortamın belirsizlikleri dikkate alındığında işimizin hiç kolay olmadığı muhakkak. Bu kadar olağanüstü şartların bir araya geldiği bir dönemde ekonomiyi bir kazaya, belaya uğratmadan salimen limana ulaştırmak, dış politikada etrafı kırıp dökmeden suyun öte yakasına geçmek hayati bir önem taşıyor. Elbette bu kolay bir iş değil, ama marifet etrafta korsanların kol gezdiği zor zamanlarda gemiyi yüzdürebilmektir. Aslında şu andaki bütün zaaf görüntülerine rağmen, Türkiye’nin bu sıkışmışlık halinden kurtulması için mucizeler filan gerekmiyor. Sadece doğru zamanda, doğru adımları atmak yeterli olacaktır. Çünkü Türkiye uzun bir demokrasi deneyimine sahip, ekonomide ise bölgesindeki ülkelerle kıyaslanamayacak ölçüde hem katma değer, hem de yapısal anlamda temeli sağlam bir ülke. Dolayısıyla Türkiye’nin, demokrasinin vitamin değerini arttırarak ve de ekonominin evrensel kriterlerine sadık kalarak düzlüğe çıkması her zaman mümkün. Ancak uzun vadede hukuk devleti ilkelerine sadık kalarak, demokraside ve ekonomide mesafe alabilmesi için özellikle hukuki reformlar ve eğitim alanında performansını arttırması gereklilikten öte bir zarurettir. Hiç Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok, bugün gelişmiş ülkelere baktığımızda kalkınmalarının temelinde düzgün bir hukuk sistemi, kültürel hafızası sağlam, yeniliklere açık bir eğitim sistemi inşa etmiş, bilimde, teknolojide ve inovasyonda doğru adımlar atarak gelişmelerini sağlamış ülkeler olduklarını rahatlıkla görebiliriz.