Eyy Avrupa duy sesimizi desek duyar mı?
Her ne kadar son beş yıldaki uygulamalar umutlu olmamız için iyi bir referans değilse de, açıkçası umutlu olmayı çok istiyoruz. Çünkü bu tablo devam ederse hiç kimse bu ülkede kendini mutlu ve güvende hissetmeyecektir.
Başlığa bakıp haklı olarak “Bu da nereden çıktı” diyenler olacaktır, bunun farkındayım. Malum 10-11 Aralık’ta Avrupa Birliği zirvesi var ve buradan Türkiye ile ilgili bir yaptırım kararı çıkabilir. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ın ‘hukuk reformu’ vaadini bu bağlamda okumakta yarar var. Ancak reform sinyalinin başladığı ilk günden bu yana yaşanan gelişmeler hiç de umut verici gözükmüyor.
AK Parti, iktidarının özellikle son beş yıldaki karnesini sıfırlayıp yeni bir reform hamlesi başlatabilir mi doğrusu çok emin değilim. Kuşkusuz imkansız değil ama ne kadar gerçekçi orası biraz meçhul. Açıkçası ben de bir bakıma bu reform sinyallerinden ilham alarak biraz geçmişe gidip, o meşhur tezahüratta olduğu gibi “Eyy Avrupa duy artık sesimizi, bu gelen Türk’ün ayak sesleri” sloganıyla yeni döneme küçük bir katkı yapmak istedim...