Döviz hutbesini ahali nasıl değerlendi
Bayram vesilesiyle toplumun farklı sosyolojik kesimleriyle yaptığım temaslar, görüşmeler son dönemde toplum davranışlarındaki değişimi okuma açısından adeta bir laboratuvar niteliği taşıyor. Dört...
Bayram vesilesiyle toplumun farklı sosyolojik kesimleriyle yaptığım temaslar, görüşmeler son dönemde toplum davranışlarındaki değişimi okuma açısından adeta bir laboratuvar niteliği taşıyor. Dört günlük bayramın ilk gününü İstanbul’da, geri kalan üç gününü ise Bursa’da bayramlaşmalar ve dost ziyaretleriyle geçirdim. Dostlukların, akrabalıkların zenginleştiği bu bayramların, toplumdaki dayanışma ruhunu da güçlendirdiği muhakkak. Galiba biraz da gazetecilik mesleğinin kazandırdığı bir özellik dolayısıyla, insanların ülkedeki gelişmeleri nasıl değerlendirdiğini ve ne tür tepkiler verdiğini yakından gözlemleme merakı benim için de geçerli. Bayramda yaşadığım küçük bir örnek, eminim meramımı anlatmak açısından son derece açıklayıcı olacaktır. Bayramın dördüncü günü Cuma namazından çıkarken beni gazetecilikten tanıyan bir beyefendi yaklaştı ve birlikte bir kahve içmeyi teklif etti. *** Sanırım biraz acelesi vardı, dolayısıyla kahveler gelmeden kitabın tam ortasından mevzuya daldı. Bu arada, meselenin vuzuha kavuşması açısından sohbeti Cuma hutbesiyle irtibatlandırmak durumundayım. Epey bir süredir pek tanık olmadığım bir üslupla imam, Cuma hutbesinde son günlerde yaşadığımız döviz krizini anlattı. Ve tabii ki meseleyi dış düşmanlara bağladı.