Cehaletin sanatı da siyaseti de olmaz
Geçen hafta Pazar günü rock ve caz yazımla ilgili ilginç yorumlar geldi. Müziğe evrensel bir perspektiften bakan okurların yorumlarından fevkalade istifade ettiğimi belirtmek durumundayım. Ancak bazı kesimlerin “Nedir bu caz...
Geçen hafta Pazar günü rock ve caz yazımla ilgili ilginç yorumlar geldi. Müziğe evrensel bir perspektiften bakan okurların yorumlarından fevkalade istifade ettiğimi belirtmek durumundayım. Ancak bazı kesimlerin “Nedir bu caz ve rock merakı Allah aşkına, sen bizim kültürümüzden değilsin, Batı’ya git ve sevdiklerinle beraber ol” şeklindeki yorumları karşısında endişeye kapılmamak mümkün değil. Hemen belirteyim, bu tür itirazları asla kişisel olarak değerlendirmiyorum. Bu bakış açısında aslında hepimizi endişelendiren durum, derin bir cehaletle karşı karşıya olduğumuzdur. Kuşkusuz kimse caz ya da rock müziğini sevmek zorunda değil. Daha doğrusu müziğin hiçbir türü bir takım dayatmalarla insanların ruhunda yer edemez. Herkes kendi tabiatına, kendi kültürüne ve zihin dünyasına göre bazı müzikleri sever, ya da sevmez. Keşke caz, rock ya da klasik Batı müziğine karşı tepki duyanlar Türk musikisine yeterince vakıf olabilseler. .