Cazın güzel sesli kayıp divası Etta Jones
Öyle zamanlar olur ki kokuların ve gecenin toprak kadar derin akşamına şarkılar bir yağmur gibi akarken parçalanmış hayallerden, suskun telefonlardan seslenirsiniz ama kimse sizi duymaz... Ve sanki terk edilmiş evlerin çekmecelerinde...
Öyle zamanlar olur ki kokuların ve gecenin toprak kadar derin akşamına şarkılar bir yağmur gibi akarken parçalanmış hayallerden, suskun telefonlardan seslenirsiniz ama kimse sizi duymaz... Ve sanki terk edilmiş evlerin çekmecelerinde kilitli kalırsınız.
Yaşadığımız dönemin ruh dünyamızda yarattığı sarsıntının bir sonucu mudur bilinmez ama, şu günlerde kötülüklere bulanmış bir dünyada yapayalnız kalmış gibi hissediyorum. Aşkın şarkısı bir gün gelip gecenin korkularını dağıtır diye bekliyorum.
Her şeyin çözüldüğü, aşklardan umut kesildiği bir çağda, üstüme bütün kapılar kapanmış gibi sönüyor sesim.
Ve uykularda sayısız melekle vedalaştığım gecelerde “Don’t Go To Strangers” şarkısı imdadıma yetişiyor, adeta bir rüya aleminde dolaşıyor gibiyim, ama bu şarkı ruhuma iyi geliyor.
Denizle ormanın harikulade bir sessizlikte buluştuğu, dalgaların bile sanki bu şiir kadar muhteşem uyumu kıskandığı bir ortamda sessizliğin içinde çınlayan o güzel sesli kadının şarkısı yüreğinize dokunuyor: Don’t Go To Strangers…
Hayallerini...