Allah’ın adıyla denetimden kaçılabilir m
Müslüman zihin dünyasında “Hakimiyet Allah’ındır” yaklaşımı üzerinden icra edilen yönetim anlayışı, Müslümanların adalete, hakkaniyete ve hukukun üstünlüğüne dayalı...
Müslüman zihin dünyasında “Hakimiyet Allah’ındır” yaklaşımı üzerinden icra edilen yönetim anlayışı, Müslümanların adalete, hakkaniyete ve hukukun üstünlüğüne dayalı yaşanabilir bir dünya oluşturma iradelerini zaafa uğratmıştır. İnsanlar avcı-toplayıcı dönemden sonra doğal olarak gruplar, topluluklar halinde yaşamaya başlamışlar ve toplumsal hayatı keşfetmişlerdir. Kuralsız bir toplum hayatı düşünülemeyeceğine göre, bir takım kuralların oluşması hayatın bir zaruretidir. Toplumsal hayatın getirdiği zorunluluklar, doğal olarak bir yönetim mekanizmasını, yani siyaseti doğurmuştur. Bu açıdan bakıldığında, siyasetin insan doğasının bir gerçeği olduğunu söylemek gerekir. Dolayısıyla, tamamen beşeri iradenin kabiliyet sahası içinde bulunan hakimiyet meselesini illa kutsal bir otoriteye bağlama zarureti bulunmamaktadır. Elbette mutlak gücün insanı ve kainatı yaratan Allah’ın kudreti dahilinde olduğu bir gerçektir, ancak bu siyasi egemenliğin insana ait olduğu gerçeğini değiştirmez. Nitekim Kur’an “Bütün ortak meselelerini aralarında danışma ile karara bağlayanlar. . .