AK Parti’nin kıyısından geçenler bile günahkar mı?
Karar Gazetesi Yazarı Mehmet Ocaktan’ın bugünkü (18.04.2022)''AK Parti’nin kıyısından geçenler bile günahkar mı?’’ başlıklı yazısı.
Genellikle toptancı yaklaşımları, genellemeleri seven bir toplumuz. Farklı siyasi anlayışlara, farklı kimliklere mensup kesimleri belli olaylar ve yaşanmışlıklar üzerinden bir kalemde yargılayıp mahkum etmeyi nedense çok seviyoruz.
Özellikle siyasette bu yaklaşım öylesine kıyıcı bir mekanizmaya dönüşüyor ki yıllar geçse de “siyasi günahkarlık” hiç bitmiyor.
Mevzuya kitabın tam ortasından girdiğimin farkındayım elbette, ama ne yapalım ki siyasetin sıcak gündemi biraz da bunu mecbur kılıyor. Bilindiği gibi 6’lı masada yer alan DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, geçtiğimiz hafta Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının kim olması gerektiği konusunda öyle bir ifade kullandı ki herkesin aklını karıştırdı. Uysal’ın tarif ettiği ortak aday konusundaki en önemli kriter şuydu: “20 yıllık AKP döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak.”
Bu ifade doğal olarak Abdullah Gül, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu gibi isimleri akla getirdi. Her ne kadar Uysal, “onları kastetmedim” dese de, bu söz söylenmiş ve siyasi hafızada yerini almıştır.
Aslında bu tür durumları bir nevi “kısa devre” olarak görüp büyütmemekte yarar var. Zira Türkiye’nin önünde çok hayati bir değişim fırsatı ve de zarureti var. Dolayısıyla yol kazalarına takılmanın bir anlamı yok. İnanıyorum ki 6’lı masada yer alan her bir lider de bu tarihi fırsatın farkındadır ve yanlış bir notaya basmayacaklardır.
Nitekim Cuma günü KARAR TV’de konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğluda bu tarihi fırsatın altını bir kez daha çizerek çok net mesajlar verdi: “Önemli olan hedefe ulaşmak. Biz hep beraber parlamento çoğunluğunu oluşturmamız lazım. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra aynı kararlılığın altı lider tarafından götürülmesi lazım. Altı lider gerçek kabine. Bugün masanın etrafında bizi bir araya getiren güvendir.” Aynı şekilde DEVA lideri Ali Babacan da “Tartışmalar doğal ama güven sarsıcı olmamalı” diyerek ittifakın öneminin altını bir kez daha çizmiş oldu.