Sorular hep çalışmadıkları yerden…

Referandumdan “Evet” çıkmasıyla yaşanan hazımsızlığın ne kadar değerli bir reformu kabul ettiğimizi gösterdiği ortada. Batılı seçim gözlemcilerinin CHP’ye malzeme üretmesinden tutun, bazı Batı başkentlerinden gelen açıklamalar, tamamen 15 Temmuz’un başarısız olmasına duyulan öfkeyi andırıyor.

Türkiye kabuğundan sıyrılıyor ve bu anlamda önemli bir eşiği geçti. Bu durum ülkenin tamamı için hayırlı sonuçlar üretecek. Süreç normalleştikçe 16 Nisan’ın ülke için ne kadar önemli bir eşik olduğunu Hayır veren vatandaşlar da görecekler. Zihinlerindeki soru işaretleri de böylece kalkmış olacak.

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland’ın “Hiçbir uluslararası kurumun bir ülkedeki seçimlere müdahale edemeyeceği”ne dönük açıklaması da önemli. AİHM Avrupa Konseyi’nin yargı ayağı… Jagland yürütmenin başındaki kişi ve tespiti böyle. Zaten eğer bu kurumları tamamen gözden çıkarmamışlarsa, tarafgirlikte bir noktada durmaları gerekir.

Ben CHP’nin tıpkı anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi’ne (referandumda muhafazakâr oylarını kaybetmekten kaçındığı için) götürmekten vazgeçmesi gibi, referandumu da AİHM’e götürmeye cesaret edemeyeceğini düşünüyorum. Ama götürse de söz konusu CHP olunca şaşırmak mümkün değil.

Çünkü bundan sonraki hedef 2019 seçimlerini manipüle etmek olacak. Bunun hazırlıklarına şimdiden başladılar.

Referandum sonuçlarını kendi amaçlarına uygun şekilde “analiz” ediyorlar. Yüzde 48.5 oranını anti Erdoğan partisine dönüştürme çabası bunlar. Seçim bugün olsa,Hayır oylarının en az yüzde 6’sının Evet’e yöneleceği, hayır cephesinde kararsızların da epey yüksek oranda olduğu ortadayken... Evet cephesi ise “seçim tekrarlansa oyunuz ne olur?” sorusuna hiç fire vermeden yüzde 100 ile “oyum değişmez” cevabı vermiş.