“Ağlaya ağlaya, dua ede ede uğurladım”

Türkiye, Zeytin Dalı Harekâtı'nı Suriye sınırını "terör ve tehdit" merkezi yapmaya çalışan küresel güçlerle taşeronlarına karşı başlattı... Halk da bu gerçeğin farkında ve harekâta müthiş destek veriyor. İçeriden çıkan çatlak seslerin, ihanete varan yaklaşımların hiçbir kıymeti harbiyesi yok.

Bunu en sahici ve net biçimde top atışlarının duyulduğu sınırda görmek mümkün... Önceki gün aHaber'in Memleket Meselesi programına katılmak için gittiğim Hatay'ı dolaşırken şaşırmadım desem yalan olur. Şaşırdım çünkü sınırda çatışma sürerken, hatta sivillerin yaşadığı kent merkezlerine sık sık roket atışları yapılırken Hatay'da hayat tüm canlılığıyla devam ediyor. Burada, roketli saldırılara, içeriden ve dışarıdan savrulan tehditlere meydan okuyan, inadına inadına sokağa çıkan bir halk var... İşine gücüne bakıyor ama bir kulağı Afrin'den, bir kulağı da Ankara'dan gelecek haberde. Kimse "Bu harekat da nereden çıktı?" demiyor. Tam tersine şehir merkezinde yaşayanından köylüsüne hepsi aynı tepkiyi veriyor: "Biz burada yaşadığımız için ne olup bittiğini görüyoruz. Bunun yapılması gerekiyordu. Bu yüzden hazırdık ve neyle karşılaşacağımızı biliyoruz."

Sınırın sıfır noktasına kadar gidip, askerine yiyecek götüren, moral veren genç-yaşlı, kadın erkek birçok insanla konuştum. Onlardan biri de Hassa'nın Yörük teyzesi Döndü Develi... Sık sık sınıra gittiğini anlatırken gözleri buğulanıyor: