En büyük eser: İnsan yapmak!

Anadolu’nun hemen her beldesinde medfun bir azizin yatırı, türbesi, adı sanı bilinmeyen hak dostlarının haziresi vardır, bazen bir köşe başında yol üstünde karşınıza çıkarlar, bazen...

Anadolu’nun hemen her beldesinde medfun bir azizin yatırı, türbesi, adı sanı bilinmeyen hak dostlarının haziresi vardır, bazen bir köşe başında yol üstünde karşınıza çıkarlar, bazen ıssız bir dağ başında. Tabii bu mezar ve yatırların bir kısmı Romalılar döneminden kalma olsa da, halkımız meşrebe menşeine pek bakmadan elini açar ve kendi bildiği dilde duasını eder her fırsatta. 

Kimi çaput bağlar, kimi el açar, kimi ellerini göğsünde birleştirir. Gönlünü açan herkes fısır fısır kendiyle, kendindeki Rabbiyle konuşur durur. Bir tür sevme biçimidir bu. Kendi kendine. 

Bakü’de Yahya Şirvani hazretlerinin türbesinde, Çin sınırına yakın Yesi’deki Ahmet Yesevi hazretlerinin türbesinde, Şam’da İbn Arabi hazretlerinin türbesinde, Şiraz’da Hafız’ın türbesinde ne hissettiysem, Kastamonu’da Şaban-ı Veli hazretlerinin makamında da öyle hissediyorum. Yine öyle oldu: 

Elbet burada, bir toprak parçasının altında değildir Hak aşıkları. Ameli alem olmuş, gönlü kainata sığmamış olanların gerçeği ölmez, gönülden gönle canlıdır, sevdikçe bizi de genişletirler. 

Evet, sevdikçe açılıyor yollar. Onların canlı sözleri gündelik hayatın hemen her hecesinde saf tutuyor, bizi birbirimize birleştiriyor, toprak savaşlarında nice kanlar dökülürken gönülde fetih oluyor. Kalbini açıp samimi bir duaya başlayan, alemlere rahmet olan Sevgili’nin sırrından bir gül illa kokluyor.

***

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu mecradaki son yazı 22 Haziran 2019 | 301 Okunma İstanbul’dan Elmalı’ya beldeleri merkez yapan nefes! 18 Haziran 2019 | 138 Okunma Öğrenmenin önündeki en büyük engel: Benlik kibri 15 Haziran 2019 | 258 Okunma Siyaset meydanı da ‘akleden kalb’e dahil 11 Haziran 2019 | 62 Okunma Birlikte geçilen kapılar, tek başına girilemeyen odalar 08 Haziran 2019 | 150 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar