Biliyorsun, ırmaklar denize dökülür!

“Cennetin dört ırmağını kendinde bul” diyordu Nusret Tura. Nasıl da meşakkatli bu yol. Yokluğa, ölmeye talip olanların yolu.Cennete dökülen ırmaklar. Neyse artık dört ırmak, insanın içindeki....

“Cennetin dört ırmağını kendinde bul” diyordu Nusret Tura. Nasıl da meşakkatli bu yol. Yokluğa, ölmeye talip olanların yolu.

Cennete dökülen ırmaklar. Neyse artık dört ırmak, insanın içindeki. Tefekkür etmek lazımdı. Ama vaktin yok tefekküre. Elle tutulur, gözle görülür somut bir şey değil ya bu tefekkür. Hızla sınırlı, hazla çevrili, tüketime endeksli bir şey de değil ki. “Şaşırırsın konuşurken. Otluktan dışarı çık. Can kulağını eşek anırmaları ile meşgul etme.” Diyordu. Bir bakıyorum her yanda can kulağını tırmalayanlar.

“Çok doğal değil mi sence, 15 Temmuz’da veya öncesinde sonrasında olanlara kuşkuyla bakmam.” İşte sevdiğim bir dost. Ve yine bir şok!

Son derece yakıcı yaşanılanlar var. Tanıklıklar var. Dışarıdan değil, içerden, onlarca kalkan perde var. Ola ki merak eder, soru sorar. Ama yok.

Peki herkese, her argümana eşit mesafede duran kuşkucular için haklı olana hakkını teslim etmek diye bir şey yok mudur bir gün?

***

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu mecradaki son yazı 22 Haziran 2019 | 301 Okunma İstanbul’dan Elmalı’ya beldeleri merkez yapan nefes! 18 Haziran 2019 | 138 Okunma Öğrenmenin önündeki en büyük engel: Benlik kibri 15 Haziran 2019 | 258 Okunma Siyaset meydanı da ‘akleden kalb’e dahil 11 Haziran 2019 | 62 Okunma Birlikte geçilen kapılar, tek başına girilemeyen odalar 08 Haziran 2019 | 150 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar