FETÖ'cüler mahkemede, Kemal Bey Meclis'te sulandırıyor

Fetullah Gülen, 15 Temmuz kalkışması elinde patlayınca darbeyi sulandırma yoluna gitti. 15 Temmuz’un hemen ardından CNN ve BBC’ye verdiği demeçlerde Gülen, “Darbe değil, tiyatro” dedi. 249 vatandaşımızı şehit eden, 2 binden fazla vatandaşımızı da yaralayan bu alçak örgütün lideri, göz göre göre suçu başkasına yıkma kurnazlığına başvurdu. Milletin suçüstü yaptığı darbeciler de başka çarelerinin kalmaması sebebiyle, mahkeme salonlarında tıpkı Fetullah Gülen gibi 15 Temmuz’u sulandırma gayreti içine girdiler.

Evet, buraya kadar olan kısım, aslında hayatın olağan akışına uygun. Bu hain güruhun darbeyi açıktan üstlenmesini beklemek zaten fazlasıyla iyi niyetli bir yaklaşım olurdu. Üstelik başarısız bir darbeyi üstlenmek o kadar mantıklı da değil. Burası Türkiye; gün gelir, konjonktür değişir kendilerini dışarıda da bulabilirler!

Darbecilerin böyle ümitvar olmalarını sağlayan şey ise siyaset ve medyada kendilerine arka çıkan güçlü bir çevrenin olması. Mahkeme salonlarında FETÖ’cüler, dışarıda ise CHP, HDP ile bunların medyadaki uzantıları “Kontrollü darbe” söylemiyle 15 Temmuz’u hep beraber sulandırıyor. CHP ve HDP’nin “Darbenin siyasi ayağını” sorguladığını düşünebiliyor musunuz? Bu, milletin aklıyla alay etmek değil de nedir?

CHP ve HDP, 15 Temmuz darbe girişimini sulandırmak için FETÖ’nün siyasi ayağı gibi çalışırken, diğer yandan da AK Parti’yi suçlayarak sindirmeye uğraşıyor. “Kontrollü darbe” suçlamasıyla Kemal Bey, gündemi saptırarak siyasi FETÖ’cülük yapmakta. 15 Temmuz’u mahkeme salonlarındaki FETÖ’cülerden daha çok Kemal Bey’in CHP’si ile HDP ve bunların medyadaki uzantıları sulandırıyor.

Devlet ve hükümet, FETÖ ile mücadelede 100 binden fazla iltisaklı kişiyle ilgili işlem yaparak veya bunları kamudan ihraç ederek ciddiyetini ve kararlılığını göstermiştir. Şüphesiz bu konuda hâlâ eksiklikler yaşanmaktadır; ancak bu sorunlara işaret ederken işin dozunu kaçırıp 15 Temmuz’u sulandırma çabalarına ortak olanlar da yok değil. FETÖ ile mücadelede hiçbir şey yapılmamış gibi davranılırsa, hep bardağın boş tarafı değerlendirme konusu yapılırsa günün sonunda karşı tarafın propaganda dümenine su taşınmış olur ki, bu hataya kimsenin bilerek düşeceğini tahmin etmiyorum.