Sonsuzluk ve bir ömür

Ellerini aldı. Avcuna. Tam tamına kırk yıldır özlediği, hasretiyle yandığı, belki geceler boyu bir kez daha tutabilmek için düşünü kurduğu eller, bu eller miydi? Şairin “yıllar yirmi yıl...

Ellerini aldı. Avcuna. Tam tamına kırk yıldır özlediği, hasretiyle yandığı, belki geceler boyu bir kez daha tutabilmek için düşünü kurduğu eller, bu eller miydi?

Şairin “yıllar yirmi yıl açmış arayı” dediği yeri ikiye katlamışlardı. Birbirlerini uzaktan görmek dışında ne bir söz etmişlerdi ne bir kelam…

Hayır, anlatamadım.

Anlatamadım çünkü insanın yıkılıp kaldığı, yığılıp düştüğü, bitip tükendiği yeri bilmeyene anlatılacak şey değil bu. Bir Bergen şarkısında kaybolup gitmekle başlayan, çoluğa çocuğa, toruna torbaya karışsan da içinin bir yerinin harını almış ateşe yeni atılmış ciğer gibi cızlamaya devam ettiği yer burası.

İnsanın hikâyesini bilmezsen sana bunu anlatamam. Gecenin bir yarısında bir...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti 23 Nisan 2024 | 434 Okunma Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti 20 Nisan 2024 | 908 Okunma Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti 16 Nisan 2024 | 954 Okunma Yavaş orman 14 Nisan 2024 | 291 Okunma Sosyal çürüme yazıları 1: Üçüncü sayfa cumhuriyeti 13 Nisan 2024 | 759 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar