İbadet nasıl ve niçin?

Cuma günlerinde aksine bir zaruret olmadıkça Kur'an'dan ve hadislerden halin iktizasına göre seçmeler yaparak bahis açmak niyetindeyim.Bugün bahsimiz Kehf suresinin (18) son âyetleri üzerinde olacak.Meal:İman eden ve Allah...

Cuma günlerinde aksine bir zaruret olmadıkça Kur'an'dan ve hadislerden halin iktizasına göre seçmeler yaparak bahis açmak niyetindeyim.

Bugün bahsimiz Kehf suresinin (18) son âyetleri üzerinde olacak.

Meal:

İman eden ve Allah rızasına uygun yaşayanların ağırlanacakları yer şüphesiz, Firdevs cennetleri olacaktır;/ Yerine bir başkasını istememek ve ebediyyen kalmak üzere./ De ki: Rabbimin kelimelerini yazmak için denizler mürekkep olsa Rabbimin kelimeleri bitmeden denizler biterdi; bitirsin diye mislini getirsek o da biterdi./ De ki: Ben ancak sizin gibi bir beşerim; şu var ki, bana vahyediliyor: İlâhınız ancak tek ilahtır, bu sebeple kim Rabbine kavuşmayı umuyor ve diliyorsa O'nun razı olacağı gibi yaşasın ve Rabbine yaptığı ibadeti -yalnız O'na yapsın- hiçbir kimseyi ortak etmesin.(107-110).

Bu âyetleri, mutedil tasavvufun muallimi bildiğim ve onun Tasavvuf Risalesi'ni okumadan bu vâdiye girilmemesini tavsiye edeceğim Kuşeyrî'nin tefsirini okuyarak açacak bir hadis meali ile bitireceğim:

Onlar için bu dünyada “gizli” olan bir cennet ve öte dünyada apaçık olan bir cennet vardır. Bugün vuslat cennetleri, yarın lütuf cennetleri. Bugün irfan cennetleri, yarın rıdvân cennetleri.

Orada ebedi kalırlar, nail olacakları lutuflara nihayet ve hallerden mahrumiyet yoktur ve ebedî olarak O'nu görmek vardır, görmeye perde de yoktur.

Allah'ın kelimelerinin manaları saymakla bitmez; çünkü onların nihai sınırı yoktur ve çünkü kadîm sıfatların ilgi alanına giren şeylerin sınırı yoktur, tıpkı diğer sıfatlarının müteallaklarının sınırı olmadığı gibi.

Yaratılmış hiçbir şey, sonsuz ve sınırsızı ihata edemez.

Şekil ve cins olarak Allah Resulü diğer kullarının şekli ile ortaktır; aradaki fark Allah'ın ona elçiliğini özgü kılması, başkalarını ise bu bakımdan bilgisiz bırakmasıdır. Görünüşte o ve başkaları birbirine benzer, ama Allah onu seçip eğitmiştir (ıstıfâ).

Allah'a kavuşmaya vesile kılınan amel-i salih kulun, arzularına karşı sabırlı olması ve amelini Allah'a özgü kılmasıdır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İslâm’da kadının değeri üzerine 05 Mayıs 2024 | 422 Okunma Niçin Diyanet 28 Nisan 2024 | 2.920 Okunma Tebliğ mi temsil mi? 21 Nisan 2024 | 299 Okunma Birkaç soru ve cevap 14 Nisan 2024 | 553 Okunma Gösteriş ve istismar 07 Nisan 2024 | 370 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar