Sabır gerek!

Bazen içimden "sanki sosyal medyayı yalan dağları aşsın, doğrular yaya kalsın diye icat etmişler" diye söyleniyorum... İşin ne kadar can sıkıcı bir boyuta geldiğini bilmeyen yok! O yüzden de sosyal medya...

Bazen içimden "sanki sosyal medyayı yalan dağları aşsın, doğrular yaya kalsın diye icat etmişler" diye söyleniyorum...
İşin ne kadar can sıkıcı bir boyuta geldiğini bilmeyen yok! O yüzden de sosyal medya meselesini küçümseyenleri ve konu siyaset olunca "sen sadece yüz yüze ilişkilere bak, o önemli" diyenleri anlayamıyorum.
On yıl öncesi gibi değil ki...
Bir gence yüz yüze ne anlatırsan anlat, üzerine sosyal medyada yalan bombardımanına uğrayıp dağılıyor.

***

Tabii şimdi soracaksınız...
Geleneksel medya farklı mıydı?
Büyük ve derin meselelerde aynıydı.
Hele o korkunç 90'larda...
Yalan manşetlerde koşar, doğrular küçük haberlere zar zor sığardı.
Ancak işin aslı ve acıklı yanı şuydu ki, geleneksel medya zaten kamuoyunu pek önemsemezdi. Orası güçlüler arasında mesaj alıp verme yeriydi.
Şimdi iş değişti.
Sosyal medyanın sosyal yönü bazılarının sandığının aksine çok gerçek. (Seçimden önce çıkan patates soğan fırtınasını ve sonunda mecburen oluşan tanzim kuyruklarını hatırlayın, ne demek istediğimi net anlarsınız!)
Üstelik yalanlar orada durmaksızın tekrarlanınca "gerçeğin ta kendisi"ymiş gibi bir algı doğuyor.
Sonra ayıkla pirincin taşını...

***

Mesela bir tarım programcısı var malum...
Bu zat televizyonda ünlendi, sosyal medyada yalanın şampiyonluğuna yükseldi.
Türkiye ve dünya tarımı üzerine söylediği ne varsa, yanlış, yalan, saptırma...
Rakamlarla, verilerle, olgularla sabit yalanları her gün boca ediyor.
Söylediklerinin yalan olduğunu bilmemesi imkânsız ama bu sözde yoksul çiftçi yandaşı Burberry atkılı beyefendi hiç pişman olmuyor.
Hiç çekinip utanmıyor.
Pişkinlik had safhada.
Ve takipçileri tarafından sürekli alkışlanıyor.
Ona doğruları hatırlatanlar ise "oyun bozan" gibi görünüyor.
Twitter'ın, Facebook'un düzeni bu...
Sanki eğlenceli bir parti varmış da, gerçekleri söyleyen birden ışıkları kapatıp partiyi bitiriyormuş gibi bir duygu uyanıyor.

***

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İktisat değil, insan... 26 Nisan 2024 | 178 Okunma Ana muhalefet için gelecek nasıl gelecek? 25 Nisan 2024 | 306 Okunma Bu ‘ego’larla nereye? 23 Nisan 2024 | 451 Okunma Aynada kendimize bakmaya sıra gelecek mi? 22 Nisan 2024 | 384 Okunma Geçiştirilen geçmiş ve gelecek 19 Nisan 2024 | 124 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar