Bir futbol taraftarlığı hikâyesi

Sekiz dokuz yaşındaydım herhalde. Annem, mahallemize yeni taşınan bir aile hakkında konuşurken “Trabzonlu” deyince adeta büyülendim. Ne müthiş bir kelimeydi bu Trabzon. Öyle hoşuma gitti ki, kendi kendime tekrar edip...

Sekiz dokuz yaşındaydım herhalde. Annem, mahallemize yeni taşınan bir aile hakkında konuşurken “Trabzonlu” deyince adeta büyülendim. Ne müthiş bir kelimeydi bu Trabzon. Öyle hoşuma gitti ki, kendi kendime tekrar edip durdum bir süre. “Trabzon, Trabzon, Trabzon…” Dilim, kulağım bayram etti. *** Gel zaman git zaman, tutacağım futbol takımını seçme günü gelip çattı. Başka çocuklar bu işi daha küçük yaşlarda yapabiliyorlar, ben 12 yaşına kadar bekledim. Sene 1980. “Fenerbahçe mi Galatasaray mı Beşiktaş mı?” diye soruldu, “Trabzonspor” dedim. İşin içinde o ‘büyü’ de olabilir ama kendimce gayet mantıklı bir sebebim de vardı: “Öbür takımların antrenörleri ve en önemli oyuncuları yabancı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu mudur? 15 Nisan 2024 | 4.187 Okunma Ne diyordu David Tonoyan? 25 Mart 2024 | 935 Okunma Nüfusumuz erimeye yüz tutarken 12 Şubat 2024 | 916 Okunma Amerika Bölünmüş Devletleri 29 Ocak 2024 | 1.460 Okunma Fahreddin Paşa Sokağı 01 Ocak 2024 | 1.024 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar