Zehirli dille siyaset nereye?!

Unutulmasın ki; siyaset, bu zehirli diliyle sonunda tıpkı akrep gibi kendini sokar ve kendi helakini hazırlar. Her zaman söyleniyor; bu ülkenin siyasetinde en büyük sorun gerçek ve sorumlu bir muhalefetin olmamasıdır. Muhalefet, adı...

Unutulmasın ki; siyaset, bu zehirli diliyle sonunda tıpkı akrep gibi kendini sokar ve kendi helakini hazırlar. Her zaman söyleniyor; bu ülkenin siyasetinde en büyük sorun gerçek ve sorumlu bir muhalefetin olmamasıdır.


Muhalefet, adı üstünde; yani iktidara alternatif.. Bizde ise, başta ana muhalefet partisi olmak üzere hiçbir partinin iktidar olma gibi meselesi yok! Bu hal, muhalefeti müzminleştiriyor ve muhalefet erbabının psikolojisini bozuyor!

Türkiye muhalefetinin; inkâr edici, karalayıcı, yıkıcı ve iftira kampanyaları yürütücü şekillerine alışıktık. Hatta bir dereceye kadar; sözdeki maksadı aşan hakaretamiz beyanlara da teşneydik.

Ama şu son dönemde sergilenen ve seviyesizliği anacak ‘çukur’ kelimesi ile ifade edilebilen türüne doğrusu rastlamamıştık.

Gözü dönmüş ve öfkeden çatlayacak hale gelmiş zevatın hezeyan, hakaret ve küfürleri, siyasetin yeni dili olmuş.. Gözünü hınç bürümüş bu sözde siyaset erbabının dilinde hakaretin bini bir para!..

Şayet, bu tipler bu ülkenin seçilmiş zümresi ise, vah bu ülkenin hâline!

Bu denli zehirli dille; özellikle toplumsal mutabakat gerektiren anayasa yapma konusunda nasıl uzlaşılacak?! Zira geçen yasama döneminde gördük; zor da olsa, üzerinde anlaşma sağlanan (60) maddede bile oylama yapılıp gerekli değişiklikler temin edilemedi.

Aynı oyun yeniden tezgâhlanıyor! Neyse ki, bu kez (6) aylık süre konuldu da; eskisi gibi, koca bir yasama dönemi ‘patinajla' zayi edilmeyecek!

Halbuki toplum, bunları, politikalar üretsin; yapıcı eleştirileri ile iktidarlara yol göstersin ve onların eksiğini gidersin ve hepsinden önemlisi, topluma örnek olsunlar diye seçti.

Muhalefetin rakibi ve muhatabı hükümet ve bakanlar olmasına rağmen; bizde hedefe cumhurbaşkanlığı makamı ve cumhurbaşkanının şahsı konularak; enva-i çeşit çirkeflikler sergileniyor. Oysa o makam, milleti ve devleti temsil ediyor. Buradan da anlaşılıyor ki; mahut zevatın derdi milletle ve devletle!..

Muhalefet yapma adına; Türkiye aleyhinde ve yabancı ülkeler lehinde hezeyanlar üretiliyor.

Muhalefet yapacağız diye; devletin karşısında ve terör örgütlerinin safında yer alıyorlar!

Nerede bir Türkiye düşmanı devlet ve başkanları varsa; bizdeki muhalefet yetkilileri soluğu onların yanında alıyor ve onlardan yardım ve himmet dileniyorlar!

Öyle görülüyor ki; artık bu ülkenin yabancı bir devlet tarafından işgaline gerek kalmamıştır! Zira mahut işgal gücünün atayacağı genel valilerin; içimizdeki işbirlikçileri kadar başarılı olamazlar!

Zaten dışarıdaki düşman güçler de bunu bildiğinden; Türkiye ile olan savaşlarını içerideki bu denli sadık bendelerini destekleyerek sürdürüyorlar!

Millet, muhalefetin ısrarla sürdürdüğü ve gün geçtikçe dozunu arttırdığı küfürlerine ve Türkiye düşmanı yabancılarla iş birliklerine bakıp da mı onları iktidara taşıyacak?!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Siyasette algı savaşları -2- 08 Mayıs 2024 | 66 Okunma Siyasette algı savaşları -1- 06 Mayıs 2024 | 149 Okunma Seçim analizi -9- 04 Mayıs 2024 | 53 Okunma Seçim analizi -8- 01 Mayıs 2024 | 193 Okunma Seçim analizi -7- 29 Nisan 2024 | 342 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar