Baban zurna çalar mıydı?

Sabah Gazetesi Yazarı Engin Ardıç'ın bugünkü (04.07.2022)''Baban zurna çalar mıydı?'' başlıklı yazısı.

Ama gerçekten yeter artık.
Basın bu hale mi gelmeliydi?
Türkiye'nin düzeyi bu diyelim ama basın ona boyun eğmek zorunda mıydı?
Satış yapabilmek için, galiba evet.
Oysa başka gelir kaynakları da var, başta reklamlar.
Basın niçin ucuzluğa, basitliğe, paspallığa, kakavanlığa teslim olmuştur?
En önemli sorunu, "Menemen soğanlı mı yapılır, soğansız mı?"
Hoşluk olsun diye bunu ortaya atan, işin bu kadar büyüyeceğini tahmin edebilmiş miydi?

CİMER diye bir merci var.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi.
Vatandaşın dertlerine çözüm arayan bir kuruluş aynı zamanda.
CİMER'e, kurulduğu 2015 yılından bu yana Türkiye nüfusunun yüzde 10'u şikayette bulunmuş.
Televizyon yorumculuğu yaptığım yıllarda bana da gelirdi vatandaşlar: "Engin Bey, komşum üst kattan halı silkeliyor, sizden korkar, şunu televizyondan söyleseniz de yapmasa!.."
Dertliyiz dertli.
Ama vatandaş, vatandaş sözün gelişi, lumpen, neyin önemli neyin önemsiz olduğunu bilemiyor. Küçük insanlar, kendi küçük dünyalarının sorunlarını dünyanın meselesi sanıyorlar.
CİMER'e "Belediye ücretsiz çorba verdi, bana çip yerleştirdi, şikayetçiyim" diye başvuran da var.
CİMER'e bağlı bir de psikiyatri kliniği mi açmalı?
Bu ülkenin köşe yazarı "Covid aşısıyla çip takıyorlar, ama hemen değil, altıncı aşıda takıyorlar" yazarsa lumpen ne yapsın?
"Dişimi çeken doktora para cezası verin, o para da bana ödensin" diyen de var.
Gerçi, "Konuştuğum çocuk beni öptü, hamile kalır mıyım?" diye soranlara alışmıştık...
Ama iş artık "masum saçmalıktan" çıkmış, "saldırgan pervasızlığa" uzanmış.
Attila İlhan gençliğinde İzmir'de tanıdığı şirin bir akıl hastasını anlatırdı: "İsmet Paşa içime ampul yerleştirdi, uzaktan elektrik veriyor, bana eziyet ediyor" dermiş zavallı...
Paşa gerçi eziyet ediyordu etmesine ama o şekilde değil.
Birisi de "Doktor doğacak çocuğumuzun cinsiyetini ben yokken eşime söylemiş, öğrenme heyecanımıza engel oldu" diye ağlıyor.
Budalalık bu kadar mı gemi azıya almalı, bu kadar mı yaygınlaşmalıydı?
Türkiye'ye yazık oldu.

Bir kısım basının zevzekliği sayesinde, CİMER'e "Menemen soğanlı mı yapılır soğansız mı?" diye soran var.
Fahrettin Bey çok olgun ve hoşgörülü bir adam, bunları sopalamıyor.
Ama vatandaşı bilgilendirme hizmetinin böyle ayağa düşürüleceğini herhalde o da tahmin etmemişti...
"Babanız zurna çalar mıydı?" sorusunu merakla bekliyoruz.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Utanmıyor musunuz? 01 Nisan 2023 | 3.486 Okunma Dağ nerede, fare nasıl? 31 Mart 2023 | 3.254 Okunma Alafortanfonik gelismeler 30 Mart 2023 | 1.201 Okunma Yoksun oğlum sen 29 Mart 2023 | 1.827 Okunma Var biraz da sen oyalan 27 Mart 2023 | 1.155 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar