İktidarı sıkıştıran iki büyük sorun

Bugünlerde iktidar mensuplarının iyi haberlere ihtiyacı oluyor.

O yüzden bir süredir düşen oyları artıracak her gelişmeye dört elle sarılıyorlar.

Rusya-Ukrayna krizi de bu gelişmelerden biri. İktidar tabanında herkes birbirine “Ukrayna krizi oylarımızı artırdı” bilgisini yayıyor.

Türkiye'nin krizde taraf olmaması, arabuluculuk girişimlerini artırması, daha da önemlisi Avrupa ve ABD'nin Türkiye'yi Rusya'nın yanına itmemek için Ankara'ya yakın davranması “oyları artıran gelişmeler” olarak sıralanıyor.

Doğrusunu isterseniz bu konuda somut bir veri yok. Ukrayna-Rusya krizinin oyları artırması mümkün görünmüyor, zira mutfaktaki yangını söndürmeye katkısı olmayan hiçbir şey oyları artıramaz. İlginçtir, “Ukrayna krizi oyları artırdı” görüşünü yayan AK Parti yönetimi de bu gerçeğin farkında.

Partinin yönetim kurulu toplantılarında çok ilginç detaylara dikkat çekiliyor.

İftar programlarında vatandaşların ekonomiyle ilgili sorular yöneltmesi bu detayların başında geliyor. Bir AK Parti yöneticisi “Vatandaş kira artışlarını da asgari ücrete ve emekli aylığına yapılacak zammı da soruyor” diyor.

En son bazı yöneticiler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a kritik ürünlerin fiyatlarının sabitlenmesini teklif etmişlerdi ama Erdoğan, uygulaması imkansıza yakın bu öneriyi geri çevirmişti.

Bazı AK Parti yöneticilerine göre de hayat pahalılığı öyle fiyat dondurarak, marketleri denetleyerek ya da hal yasasını çıkararak önlenecek boyutları aştı. Ekonomik sorunlar çok büyüdü ve ancak yapısal çözümlerle önlenebilir.