Adâlet arayışının ehemmiyeti

Yargının vesâyet altına alınmasıyla muhalefetin sürdürdüğü “adâlet yürüyüşü” demokratik tepkisi, çâresiz kitlelerin haksızlıklara karşı hukuk taleplerini...

Yargının vesâyet altına alınmasıyla muhalefetin sürdürdüğü “adâlet yürüyüşü” demokratik tepkisi, çâresiz kitlelerin haksızlıklara karşı hukuk taleplerini seslendirmesiyle aslında toplumun supabı.
Bu açıdan mağduriyetlere uğramış kitlelerin öfkesini alan ve demokrasiyi güçlendiren adâlet arayışını “teröristlik”le ithamla itibarsızlaştırmayı değil, teşvik etmeliydiler.

Siyasî iktidarın, “adâlet yürünerek aranmaz” reddi yerine, öncelikle başta adâlet olmak üzere ülke sorunlarına Meclis’te muhalefetle ortaklaşa çözüm araması, sayısal çoğunluğa dayanarak Meclis’i bloke etmemesi ve yargıyı siyasî vesâyete almaması gerekir. 

Zira Anayasanın 7. maddesindeki “Yasama yetkisi Türk milleti adına TBMM’nindir ve bu yetki devredilemez” esâsıyla ve 121. maddesiyle Meclis’in ilân ettiği olağanüstü hâl (OHAL) döneminde Bakanlar Kurulu’na geçici olarak verdiği “kanun hükmünde kararnâme (KHK) çıkarabilme” izni ve yetkisinin meşrûiyeti “Meclis’in onayı” şartına bağlanır. 

OHAL KHK’larının “OHAL’in gerekli kıldığı konularla sınırlı olması” ve Resmî Gazete’de yayımlandığı gün Meclis’e sunulup yasallaşması için mutlaka “Meclis’in onayı”nı esas alır.   

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Fikri hezeyanlaştıran” siyasî manipülasyonlar 06 Mayıs 2018 | 275 Okunma İktidarınki “hamle,” muhalefetinki “hülle ve hîle”! 29 Nisan 2018 | 188 Okunma “Suriye’nin politikası”nın garabetleri 22 Nisan 2018 | 184 Okunma Bu ne rest, bu ne Patriot müzâkeresi! 08 Nisan 2018 | 212 Okunma Soruşturmalar sulandırılıyor 25 Mart 2018 | 349 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar